karanlık kesilmek

karanlık kesilmek

ortalık birdenbire kararmak: “Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti.” -Ö. Seyfettin.


karanlık kesilmek ile benzer kelimeler

beti benzi atmak (veya solmak veya uçmak veya kül kesilmek veya kireç kesilmek)

herhangi bir sebeple kanı çekilip yüzü solmak, korkmak: “Baksana, beti benzi kül kesildi.” -H. R. Gürpınar. “Beti benzi atmış görevli, boş boş baktı çocuğun yüzüne ve kafasını salladı donuk bir ifadeyle.” -E. Şafak.

alaca karanlık

, -ğı

a. Güneş doğmadan önceki veya battıktan hemen sonraki aydınlık, yarı karanlık, akşam karanlığı: “Bir Leylâ özlemiyle bahçelerde öldü gün / Yıldızlar, karanfiller güllerden daha üzgün / Bahçeler garipsedi ta” -H. F. Ozansoy.

alaca karanlık şiir

Fr. Poésie crépusculaire

Yirminci yüzyıl başlarında İtalya'da meydan, almış, taşralı edasiyle yazılan gösterişsiz ve üzünlü bir şiir tarzı, ki adı eleştiriciler tarafından alay olsun diye konmuştur.

ay karanlık

Mehtapsız gece.

Faraday karanlık bölgesi

İng. Faraday dark space

Düşük basınçlı uçunlarda elektriksel boşalım sırasında oluşan eksi ışınlar bölgesi ile artı dikeç arasındaki karanlık bölge.

ımırcık karanlık

Tan atma zamanı, alaca karanlık: Bugün ta geldim.

karanlık

, -ğı

a. 1. Işık olmama durumu: “Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu.” -H. S. Tanrıöver. 2. mec. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık: “Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı.” -Y. K. Kar...

karanlık akım

İng. dark current

Bir ışıl gözenin, ışımadığı halde çevriminden geçmekte olan artık akım.


"karanlık kesilmek" karakter analizi

  • karanlık kesilmek, 17 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'r', 'a', 'n', 'l', 'ı', 'k', ' ', 'k', 'e', 's', 'i', 'l', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • karanlık kesilmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemlisek kılnarak' diziliminde gösterilir.

(a,e,i,k,l,m,n,r,s,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

sıralanabilmek

(nsz) Sıralanma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Yukarısülmenli

Malatya ili, Arguvan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

sürekli salınım

bk. sönümsüz salınım.

sulandırabilmek

(-i) Sulandırma imkânı veya olasılığı bulunmak.