karşılıklı sayışım

karşılıklı sayışım İng. contra account

Birbirini ortadan kaldırıcı niteliklerdeki ters değerli sayışımlar.

karşılıklı sayışım ile benzer kelimeler

doğmaca karşılıklı kırışık dil

Fr. Langue plicaturée symétrique congénitale.

eksik karşılıklı ödün ilkesi

İng. less than full reciprocity principle

Tarafların gelişmiş ve az gelişmiş ülke olması durumunda ilk karşılıklı ödünden sonra da az gelişmiş ülkenin tarifelerinin gelişmiş ülkenin tarifesine göre yüksek olabilmesine izin veren ilke. krş. karşılıklı ödün i...

karşılıklı

sf. 1. İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil: Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı. 2. Birbirine karşı bulunan: Salıncağın üzerinde ayakta duran kızlar, fıldır fıldır dönüyorlardı. -

karşılıklı açılar

Fr. angles respectives

(matematik)

karşılıklı açım

Fr. Contre-ouverture

karşılıklı akreditif

İng. back to back letter of credit

Transit ticarette, aracı vasıtasıyla yapılan satışlarda kullanılan aracı firmanın hem dışalımcı hem de dışsatımcı olduğu durumda, bu firmanın satış yapacağı ülkede lehine açılmış bulunan akreditifi güvence göstererek, kend...

karşılıklı aktarma

Osm. paslaşma

Ayaktopu vuruş beceri (teknik)lerine göre iki oyuncunun topa, kullanılır biçimlerde karşılıklı olarak vurmaları ile yapılan çalışmalar.

karşılıklı alacaklar

İng. mutual credits

Kişilere ilişkin iki yönlü, sayışımdan doğan alacaklar.

"karşılıklı sayışım" karakter analizi

karşılıklı sayışım, 18 karakter ile yazılır.
k harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', 'l', 'ı', 'k', 'l', 'ı', ' ', 's', 'a', 'y', 'ı', 'ş', 'ı', 'm', şeklindedir.
karşılıklı sayışım kelimesinin tersten yazılışı ' mışıyas ılkılışrak' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,r,s,y,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yumuşakçamsılar İng. molluscoides Çok hücrelilerin (Metazoa), birincil ağızlılar (Protostomia) filumunun, vücutları boru,
yumuşakcamsılar Osm. şibih nâime (zooloji)
yoksullaştırmak (-i) Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek.
yoksullaştırma a. Yoksullaştırmak işi veya durumu.
yerdeşsel kayım İng. isotopic shift Öğecik izge çizgilerinin, eş yerler değiştikçe az öteye gitmeleri olayı.