karşılaştırmalı

karşılaştırmalı

sf. Karşılaştırma yolu ile yapılan, mukayeseli.


karşılaştırmalı ile benzer kelimeler

dinamik karşılaştırmalı üstünlük kuramı

İng. dynamic theory of comparative costs

Bir ülkenin, başlangıçtaki faktör donanımı ve teknolojik düzeyine bağlı olarak sahip olduğu üretim ve dış ticaretteki karşılaştırmalı üstünlüklerin zaman içinde faktör donanımı ve teknolojik gelişmeyle değişeceğini i...

dinamik karşılaştırmalı üstünlük teorisi

bk. dinamik karşılaştırmalı üstünlük kuramı

karşılaştırmalı anatomi

İng. comparative anatomy

(Yun. ana: yukarı; tome: kesmek) Canlıların anatomisinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi.


Osm. mukayeseli anatomi

(zooloji)


İng. anatomia...

karşılaştırmalı basım

İng. critical edition

Bir kitabın, yazmalar, belgeler, daha önceki basımlar vb. gözden geçirilerek saptanan en doğru basımı.

karşılaştırmalı devingen denge çözümlemesi

İng. comparative dynamic equilibrium analysis

İki ayrı zamandaki denge durumlarına ilişkin değişim süreçlerinin karşılaştırıldığı çözümleme yöntemi.

karşılaştırmalı dil bilgisi

a. dil b. Akraba dilleri ve lehçeleri karşılaştırarak inceleyen dil bilgisi.

karşılaştırmalı dil bilimi

a. dil b. Karşılaştırma yöntemiyle çeşitli diller arasındaki ilişkileri, benzerlikleri belirleyip dil ailelerini tespit etmeyi amaçlayan inceleme.


İng. comparative linguistics

Dilleri biribirleriyle karşılaştırarak, ara...

karşılaştırmalı dilbilgisi

İng. comparative grammar

(Derleme.. karşılaştırmalı gramer, mukayeseli gramer) Akraba dilleri ve lehçeleri karşılaştırarak inceleyen dilbilgisi: Karşılaştırmalı Hint-Avrupa dilbilgisi vb.


"karşılaştırmalı" karakter analizi

  • karşılaştırmalı, 15 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', 'l', 'a', 'ş', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', 'l', 'ı', şeklindedir.
  • karşılaştırmalı kelimesinin tersten yazılışı ' ılamrıtşalışrak' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,r,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yatıştırabilmek

(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

tırlaşmak

Sataşmak, tedirgin etmek.

sıkıştırma kolu
İng. handle

Sıkıştırma milini çeviren kol.

kurumlaştırmak

(-i) Kurum durumuna getirmek.

karşılaştırmalı - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
a1
r1
ş4
ı2
l1
a1
ş4
t1
ı2
r1
m2
a1
l1
ı2
Toplam puan değeri25