karşılama

karşılama

a. 1. Karşılamak işi, istikbal: “Belgrat, Türkiye Cumhuriyeti başvekilini karşılamaya hazırlamıştır.” -F. R. Atay. 2. hlk. Trakya ve Marmara bölgesinde oynanan bir halk oyunu veya bu oyunun müziği.

karşılama Fr. İsopathie
karşılama İng. indemnify, compansation

Kaybolanı yerine koyma, dokuncayı karşılama, ödencede bulunma.

karşılama İng. return

Topun kurallara uygun olarak karşı alana aktarılması.

karşılama İng. Block up

Yağının yumruğunu eldivenin içi ya da kolun herhangi bir kısmı ile durdurmak, karşılamak.

---

karşılama ile benzer kelimeler

faiz karşılama gücü bk. faiz karşılama oranı

faiz karşılama oranı İng. interest coverage ratio, income interest coverage ratio, interest cover, fixed-charge-coverage ratio Bir işletmenin ödemekle yükümlü olduğu sabit borç niteliğindeki faiz ödemelerini ne kadar karşılamaya yetecek faiz ve vergi öncesi gelir sağladığını gö...

gelirin faizi karşılama oranı bk. faiz karşılama oranı

karşılama ilkesi bk. Kaldor-Hicks ölçütü

karşılama izni İng. compensator time Bir işçiye fazla çalışma ücreti ödenmesini önlemek üzere olağan çalışma saatleri içinde verilen izin.

karşılama töreni a. Önemli bir kimsenin bir yere gelişi sırasında o yerin yöneticileri ve halkı tarafından yapılan kabul töreni.

karşılama vuruşu (dürtüşü) İng. Time hit Karşı yarışmacının dürtüş ya da vuruş doğrultusunu kapatarak, saldırısının sonuçlanmasını beklemeden yapılan karşı vuruş.

kayıpları karşılama ilkesi bk. Kaldor-Hicks ölçütü

---