kara para aklamak

kara para aklamak

yasa dışı yollarla elde edilen parayı yasallaştırmak için yatırım yapmak.


kara para aklamak ile benzer kelimeler

aklamak

(-i) huk. Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.


1. Toplamak, ayıklamak, devşirmek: Soğan otu akladık. 2. Temizlemek: Yarın arık aklamağa gideceğiz. 3. Atlamak: Çaydan akladım. 4. Ağ...

para istemi-para sunumu eğrisi

İng. liquidity demand-money supply curve, LM curve

J. Hicks ve A. H. Hansen tarafından geliştirilen YATA-PATA modelinde, para istemi ile sunumunu eşitleyen yani para piyasası dengesini sağlayan faiz oranı – gayrisafî yurtiçi hasıla bileşimlerinin geometrik ...

para ve pura, (para pura)

Ufak tefek, parça purça.

selam para, kelam para

1) “her davranış para harcamaya bağlıdır” anlamında kullanılan bir söz; 2) “parayı her zaman ön planda tutma” anlamında kullanılan bir söz.

kara para

a. Yasa dışı yollardan sağlanan kazanç.


İng. illicit Money

Ülke mevzuatı ve vergi sistemi dışında, ağırlıklı olarak kumar, kaçakçılık veya insan ticaretinden sağlanan yasadışı gelir.

kara düzlüğü, kara plâtformu

Fr. continental (plateforme-)

(coğrafya)

kara kara bakmak

Sert sert bakmak.

kara kara düşünmek

çok üzüntülü olmak, düşünceye dalmak: “Kara kara düşünmeye başladım, böyle bir toplantıyı, kim, hangi kurum destekleyecekti?” -M. C. Anday.


"kara para aklamak" karakter analizi

  • kara para aklamak, 17 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'r', 'a', ' ', 'p', 'a', 'r', 'a', ' ', 'a', 'k', 'l', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • kara para aklamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamalka arap arak' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,p,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yürek paralamak

çok üzmek: “Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi.” -H. R. Gürpınar.

tortop olmak

top biçimine girmek: “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.” -R. N. Güntekin.

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

toplam kuralı
İng. sum rule
siper almak

bir şeyi veya bir yeri siper olarak kullanıp gizlenmek: “Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım.” -