acından ölmek 1) çok acıkmak; 2) aşırı derecede yoksul olmak. Çok acıkmak
acısını görmek bir yakınının ölümünü görmek.
açık dikdörtgen İng. open rectangle Düzlemde açık kutu.
açık gönderim İng. open mapping X, Y ilingesel uzayları verildiğinde, X içindeki her bir açık kümenin f altındaki görünt
açık öndelik İng. open credit, blank credit Borçlanma sınırlandırılmadan yalnızca imza alınarak verilen öndelik.
açık önerme a. mat. İçerisinde değişken bulunan ve bu değişkenin alacağı değerle doğruluğu veya yanlışlığı kesinleşen önerme. <
açıklayacı özne İng. appositive Bir cümlede özneden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek, vasıflandırmak veya p
açınık görevi Fr. Effet vocalique Açınıkların ve bazen seslilerin abanıklar için bir dayanak meydana getirmeleri. Kar ke
açınık öğesi Fr. Elément vocalique Açınıklara, ikinliklere, üçünlüklere verilen ortak ad.
açının köşesi İng. vertex of an angle Açının kenarlarının ortak noktası. Yukardaki şekilde 0 noktası.