analog organlar

analog

sf. (l ince okunur) Benzer, eş.

Köken bakımından değişik olmakla beraber aynı görevi yapan yapılardan her biri. Örnek: Midye ve balık solungaçları gibi.

analog bilgisayar

bk. örneksel bilgisayar

analog sinyal

Yoğunluğu sürekli değişen ve bu değişimleri olduğu gibi veren ses sinyali.

analog (ue) signal

Yoğunluğu sürekli değişen ve bu değişimleri olduğu gibi veren ses sinyali.

DL-metiyonin hidroksi analog kalsiyum

En az % 93'ü rasemik 2-hidroksi -4-metiltiyobütirik asit kalsiyum tuzu olan ürün.

birincil lenfoid organlar

Memelilerde kemik iliği ve timüs gibi, bağışıklık sisteminde rol oynayan lenfositlerin oluşum yeri.

brankiojen organlar

Yutak kavislerinden gelişen üç tabaka kökenli organlar. Yutağın duvarında endoderm, mezoderm ve ektoderm oluşurken yutak kavisleriyle yutak poşları biçimlenir.

efektör organlar

Sinir hücrelerinin bağlı olduğu ve bir uyarı karşısında bir iş ya da madde oluşturan, merkezî sinir sisteminde oluşan impulslara verilen cevapları yerine getiren bezler, kaslar, elektrik organı gibi herhangi bir organ.