tepmek

tepmek, -er

(-i) 1. Hayvan, ayağıyla vurmak. 2. Üzerine basarak sıkıştırmak: Yünleri çuvala tepmek. 3. Çokça yürümek. 4. mec. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek: “Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper mi?” -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. mec. Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek: “Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper.” -H. E. Adıvar.

tepmek

Dövmek.

tepmek

1.Deliğe bir şey tıkamak, bastırmak. 2.Saman ya da otu sıkıca bastırarak doldurmak: Samanı harara tep. 3.Çiğnemek. 4.Saklamak : Şu boncuğu bir yere tep ki görmesinler.

tepmek

1.bk.teprenmek (I)-2. 2.bk. tepertmek.

tepmek

Sığır süt vermemek : Camış tepti.

tepmek

Tüylü kumaşları sürterek tüy ve kıllarından temizlemek.

tepmek

Bel ya da kürekle kazmak.

tepmek

Tekme atmak, tepinmek

tepmek

Hastalık ya da kapanmak üzere olan yara yeniden azmak, yinelemek

tepmek

Saklamak.

tepmek

Çifte atmak: İneyh tepti.

tepmek

< ET tepmek: tekmelemek. || önüne geçirsen gapir - arhasma geçirsen tepir: bir kimsenin çok kötü huylu olduğunu belirtmek için söylenir

tepmek

1. Sıkıca doldurmak. 2. Sıkıştırmak. 3. Birini veya bir tarafı kayırmak. 4. Fırsatı elinin tersiyle itmek 5. Oyun bozulmak, plan bozulmak

---

tepmek ile benzer kelimeler

ağzına deve tepmek Bir tartışmada gereken karşılığı verememek, susmak: Ne susuyorsun? Ağzına deve mi tepti?

çıkarını tepmek 1) kendisine yarar sağlayacak bir şeyi veya bir durumu istememek; 2) kendisine yarar sağlayacak bir şeyden veya durumdan yararlanmamak.

gelin tepmek Çocukların topuğunun arkasında çıban çıkmak.

halay çekmek (veya tepmek) halay oyunu oynamak: “Erkekler dışarıda halay çekip tabanca atarken kadınlar Zekiye'yi getirip ortaya oturttular.” -L. Tekin.

hora tepmek 1) hora oynamak: “Derhâl ayağa kalkıp, bir caz havası tutturup hora tepmeye başladı.” -H. E. Adıvar. 2) mec. ayaklarını vurarak gürültü etmek. Halka biçiminde tutuşarak oyun oynamak.

horan tepmek El ele tutarak horan oynamak.

kısmetini ayağıyla tepmek kavuşacağı iyi bir durumu, değerini bilmeyerek istememek.

nimeti ayağıyla tepmek kısmetini ayağıyla tepmek.

---