mercek

mercek, -ği

a. fiz. İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens.


mercek Fr. Cristallin
mercek Fr. Lentille
mercek İng. lens, crystalline lens

1. Gözde ışığın retina üzerinde odaklanmasını sağlayan saydam yapı. Lens. 2. Bazı balıklarda ışık organlarının farklılaşmış hücreleri. 3. Mikroskop ya da büyüteçlerde büyütmeyi sağlayan ya da görme kusurlarını gideren camdan yapılmış araç.


mercek İng. lens

Çoğunlukla saydam camdan yüzeyleri çukur ya da tümsek olacak biçimde işlenmiş, ışığı toplayacak ya da dağıtacak nitelikte yassı, çembersel nesne.


mercek İng. lens

Küresel yüzeyli, saydam cam parçası. Koşut ışınları bir noktada toplayan türleri ırakgörürlerde nesne merceği olarak kullanılır.


mercek İng. lens

İçinden geçen koşut ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran saydam nesne. Tiyatroda daha çok yakınsak mercek kullanılır. bk. dışbükey mercek.


mercek İng. lens

Işığı geçiren, bir veya iki tarafı kavis halinde cam veya geçirgen madde.


mercek İng. lens

Elektrik alanı, magnetik alan ya da elektromagnetik alan yardımıyla, yüklü parçacıkların yoğunlaşmasını sağlayan düzenek.


mercek İng. lens objective, 2. electron lens, electronic lens

Sinema/TV. 1. Bir yüzleri yuvarsal, öbür yüzleri yuvarsal ya da düzlem olan, camdan yapılma ve bir ışık demetini kırılmaya uğratarak belli bir noktaya düşüren saydam cisim. (En az iki mercekten oluşan mercek dizgesine objektif denilmekle birlikte, İngilizcede her ikisi için de aynı terimin kullanıldığı göz önüne alınarak bu sözlükte hep mercek terimi kullanılmıştır). TV. 2. Bir elektron demetini tıpkı optik mercek gibi saptırabilen mıknatıslı alan dizgesi; elektronik mercek.


mercek

bk. alıcı merceği


mercek İng. lentil, lens

optik, fizik: İçinden geçen birbirine koşut ışınları düzenli bir biçimde yaklaştıran ya da uzaklaştıran saydam araç.


mercek ile benzer kelimeler

astigmat mercek

İng. astigmatic lens

Sinema/TV. Astigmatlık kusuru olan mercek.

astigmatönler (mercek)

İng. anastigmatic (lens)

Sinema/TV. Astigmatlığı düzelten mercek.

ayça mercek

İng. meniscus lens

Bir yüzü çukur, Öteki tümsek olan yakınsak mercek.

balık gözü (mercek)

İng. fish-eye (lens)

Sinema Genellikle f 8'lik bir ışık düzengeci açıklığında 180 derecelik bir açıyı kapsayabilen çok kısa odaklı mercek çeşidi.

biçimbozucu mercek

İng. distorting lens

Sinema/TV. Biçimbozumunu gerçekleştiren yapıda mercek.

billursu mercek

bk. göz merceği.

büyük açıklıklı mercek

İng. wide a~ perture lens, fast lens

Sinema/TV. Açıklığı olağanın üstünde olan mercek.

çukur mercek

İng. concave lens

Ortası çevresine göre daha ince olan ve geçirdiği ışın demetini ıraksaklaştıran mercek, anlamdaş ıraksak mercek.


"mercek" karakter analizi

  • mercek, 6 karakter ile yazılır.
  • m harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'm', 'e', 'r', 'c', 'e', 'k', şeklindedir.
  • mercek kelimesinin tersten yazılışı ' kecrem' diziliminde gösterilir.

(c,e,k,m,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

cermankalemi

Kapı ve pencerelere menteşe takmaya yarayan üç dişli bir demir araç. (*Aksaray -Niğde)

uygulayımcıerki
İng. technocracy

1. Ekonomik yaşamın ve devlet yönetiminin siyasacıların değil, uygulayımcıların ve iş ada

siğmik çevrece
Fr. Péricystite
reklamcılık
, -ğı

a. Reklamcının işi.

nemcil bitkiler
İng. hydrophilous plants

İklime bağlı çevre koşullarından nem ve sudan hoşlanan, yapılarını buna göre düze

mercek - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
m2
e1
r1
c4
e1
k1
Toplam puan değeri10