kalıntı
a. 1. Artıp kalan şey, bakiye. 2. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe: Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. -N. Cumalı. 3. İz, işaret. 4. mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey: Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. -H. Taner.
kalıntı Fr. Détritus
kalıntı
Olduğu yerde geceleyen, eve gelmeyen kimse.
kalıntı İng. relict
Daha önce faal olan fakat evrim sırasında fonksiyonunu kaybeden herhangi bir organ ya da yapı.
kalıntı Alm. rudiment
kalıntı
bk. eski.
kalıntı İng. survival
Değişen tarihsel ve toplumsal etkilere karşı büyük bir direnç göstererek geçmişteki köken, olgu, özellik ve görünümleri bakımından çok az değişikliğe uğramış olan ve bulundukları toplumsal düzen içinde, düzenin işleyişine uygun mantıksal bir durum göstermeyen halkbilim ürünleri, bk. halkbilim.
kalıntı İng. balance
Bir sayışımın alacaklı değeri ile borçlu değeri arasındaki fark.
kalıntı İng. inclusion
Metallerin erimesi sırasında, dışık gibi çıkmayıp katılaşarak yapıda kalan sülfür, nitrür vb. özdek.
kalıntı İng. résidu
(Pareto) Eski düzene özgü olup, toplumsal değişmelerden sonra da varlığını bir süre daha sürdüren ekin öğeleri.
kalıntı Osm. bakaya, artıklar
kalıntı İng. inclusion
metalbilim: Metallerin erimeleri sırasında, dışık gibi çıkmayıp katılaşarak yapıda kalan sülfür, nitrür vb. özdek.
kalıntı İng. residue, remainder
Bir maddenin orijinal bileşenlerinden bir kısmının alınmasından sonra geriye kalan kısmı.
kalıntı İng. Palimsest
Başkalaşmış kayaçlarda, ilkel dokusu korunmuş yapı.
kalıntı ile benzer kelimeler
açıklanmamış kalıntıİng. unexplained residual |
alacaklı kalıntıİng. credit balanceSayışım ya da sayışımlardan arta kalan alacak. |
alümina kalıntıİng. alumina inclusionÇelik eritiminde, dışık ile atılamayıp çeliğin yapısında kalan alüminyum oksitli kalıntı. |
balık kalıntı unuİng. fish by-product mealYağı alınmış balıktan tutkal elde etmek işleminden geriye kalan temiz, kurutulmuş, bozulmamış, % 3 dolayında tuz bulunduran kalıntının unu. |
kabuk kalıntı veri işleyicisiİng. shell scrap datahandler |
kalıntı bitkiİng. relict plantGeçmiş dönemlerde dünya florasında yaygın hâlde bulunurken, günümüzde bu özelliklerini kaybetmiş, yer yer bulunan bitkiler. Relikt bitki. |
kalıntı gölİng. residual lakeDördüncü çağda, daha yağışlı ve serin iklim koşulları altında oluşmuş geniş içdeniz ya da göllerin bugünkü koşullar içinde kalabilmiş küçük parçası. |
kalıntı karelerinin kısıtsız toplamıİng. unrestricted SSEİng. unrestricted sum of squared residuals |
"kalıntı" karakter analizi
- kalıntı, 7 karakter ile yazılır.
- k harfi ile başlar, ı harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'k', 'a', 'l', 'ı', 'n', 't', 'ı', şeklindedir.
- kalıntı kelimesinin tersten yazılışı ' ıtnılak' diziliminde gösterilir.
(a,k,l,n,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
tüneldeki yılanbk. Avrupa Para Yılanı Sistemi |
tınmaz melaikea. Kendi hâlinde, sessiz kimse. |
mıknatıslanmaa. Mıknatıslanmak işi. İng. magnetization Bir özdeğin mıknatıslık ö |
yük-kutle oranıİng. charge-mass ratioYüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı. |
yalıtık noktaİng. isolated pointBir ilingesel uzayın bir A altkümesi için, ( )olacak biçimde bir U yöresi varlayan ( ) |
kalıntı - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
k | 1 |
a | 1 |
l | 1 |
ı | 2 |
n | 1 |
t | 1 |
ı | 2 |
Toplam puan değeri | 9 |