İçinde TELE geçen kelimeler
İçinde TELE geçen kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
İçinde TELE geçen kelimeler harf dağılımı
20 harfli
üçboyutlu televizyon, televizyonlu telefon, televizyonla öğretim, televizyon yönetmeni, televizyon yazınlığı, televizyon yapımcısı, televizyon tarihçisi, televizyon sanatçısı, televizyon ölçünleri, televizyon öğretmeni, televizyon kuramcısı, televizyon kitaplığı, televizyon izlencesi, televizyon gösterisi, televizyon gösterimi, televizyon enstitüsü, televizyon dalgalığı, telek damarlı yaprak
19 harfli
yarışın ertelenmesi, üniversiteler arası, televizyonla eğitim, televizyonagiderlik, televizyon vericisi, televizyon tanıtısı, televizyon programı, televizyon öğretimi, televizyon oyunluğu, televizyon oyuncusu, televizyon kutucuğu, televizyon kılavuzu, televizyon işleyimi, televizyon estetiği, televizyon bandrolü, teleme peyniri gibi
18 harfli
yürütmeyi erteleme, yükselen kerteleme, televizyonlu bakaç, televizyonla yayım, televizyon vergisi, televizyon türleri, televizyon şenliği, televizyon kültürü, televizyon kurgusu, televizyon dünyası, televizyon derneği, televizyon dergisi, televizyon belgesi, televizyon alıcısı
17 harfli
tersine kerteleme, televizyonla tanı, televizyona almak, Televizyon-Gerçek, televizyon yazarı, televizyon yayını, televizyon yayacı, televizyon yasası, televizyon yapıtı, televizyon yapımı, televizyon uydusu, televizyon türesi, televizyon tarihi, televizyon takımı, televizyon sanatı, televizyon kuramı, televizyon kulesi, televizyon izleme, televizyon işliği, televizyon hilesi, televizyon girişi, ...
16 harfli
borsada erteleme, yerel televizyon, vergi ertelemesi, uydu televizyonu, ton kertelenmesi, televizyonagider, televizyona alma, televizyon resmi, televizyon plağı, televizyon ödülü, televizyon oyunu, televizyon oluğu, televizyon iyesi, televizyon hakkı, televizyon filmi, teleskobik kırık, telerezektoskopi, telekomünikasyon
15 harfli
besteleyivermek, tıp televizyonu, televizyonsever, televizyonculuk, televizyon yolu, televizyon dili, televizyon boyu, teleskopik seri
14 harfli
çocuk çeteleri, yönetken telek, tertelef olmak, telsiz telefon, televizyon izi, televizyon imi, televizyon ağı, teleme peyniri
13 harfli
varikoziteler, üstelek kezik, televizyonluk, telekonferans
12 harfli
teleye almak, teleyh sahal, televizyoncu, telesine(ma), telesekreter, teleobjektif, telensefalon, teleme olmak
11 harfli
teleksçilik
10 harfli
televsimek, teleskobik, yiltelemek, yeltelemek, üstelenmek, televizyon, telesinema, teleplasti, Teleostomi, teleolojik, telenzepin, teleklemek, telekinezi, Telejector
9 harfli
telesiyej, itelenmek, yitelemek, üstelenme, üstelemek, üçtelenik, telezimek, televizon, Televisor, telesiten, telesimek, telesilik, telesemek, teleradar, telepatik, Teleostei, teleonomi, teleoloji, telemetri, telemetre
8 harfli
ütelenik, ütelemek, üsteleme, Teleütçe, teleşmek, telesmek, telesmeğ, teleskop, telesime, telermek, telepati, telenmek, teleksçi, Telekler, telekart
7 harfli
üteleyh, tetelek, televon, teletüs, teletür, telesük, telesik, telerti, telerme, telerim, telerik, telemük, telemir, telemen, telemek, telembe, telekız, telehli
6 harfli
üteler, ütelek, teleyh, Teleüt, telesi, telenk, teleme, teleks, teleke
5 harfli
teles, telem, telek
(e,l,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
| 2-aminoetanol
İng. 2-aminoethanol Etanolamin. |
| 2SLS yöntemi
İng. 2SLS method İng. two stage least squares method |
| 3SLS yöntemi
İng. 3SLS method İng. three stage least squares method |
| A cetveli
Bütçe yasasında hükme bağlanan ödeneğin dağılımını gösteren gider cetveli. |
| A türü bölge
İng. type A region (İstatistiksel sınamalar) Tek evrendeğer içeren yalın bir önsavı sınamak için oluşturul |
| A yetki belgesi
Otomobil ile uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak kişi veya firmalara verilen belge. |
| AB iletişim ağı İng. EU communications network Fr. UE réseaux de communication |
| abakteriyel
İng. abactrial Bakteri bulunmayan. |
| abalayıp gitmek
Topallamak, paytak paytak yürümek, apal apal yürümek. |
| abartabilme
a. Abartabilmek durumu. |