ayak bileği kemikleri

ayak bileği kemikleri İng. tarsal bone

Kaval ve kamış kemikleri ile ayak tarağı kemikleri arasında bulunan, en büyüğü topuğu meydana getiren dokuz küçük kemik. Tarsus kemikleri.


ayak bileği kemikleri ile benzer kelimeler

ayak-bileği kemikleri

İng. ankle-boner

(karşılık: tarsus kemikleri), (Lat. tarsus = bilek): Kaval ve kamış kemikleriyle ayak tarağı kemikleri arasında bulunan dokuz küçük kemik.

ayak tavışı, (ayak davuşu, ayak tavusu, ayak tavuşdusu)

Ayak sesi, ayak patırtısı.

ayak bileği

a. anat. Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü.


İng. ankle

Ayak ile bacak arasında kalan ve en büyüğü topuğu oluşturan dokuz küçük kemik kapsayan bölge.

ayak bileği çalışması

Alm. Fussgelenkarbeit

Ayak bileğinin güçlenmesini sağlayan ve bacağın sıçrama yeteneğini artıran alıştırmalar.

ayak deri, (ayak derliği, ayak teri)

Gelip iş yapan kimseye verilen ücret, hizmet ücreti.

arka ayak bilek kemikleri

İng. ossa tarsi

anat. Üst sırasında aşık ve topuk kemiği, orta sırasında os tarsi centrale ve alt sırasında hayvan türlerine göre değişen sayıda bulunan kemikler, ossa tarsi.

arka ayak parmak kemikleri

İng. ossa digitorum pedis

anat. Arka ayak tarak kemiklerinden sonra gelen kemikler, ossa digitorum pedis.

arka ayak tarak kemikleri

İng. ossa metatarsalia I-V

anat. Arka ayak bilek kemikleriyle parmak kemikleri arasında yer alan ve sayıları evcil memeli hayvanlarda değişen kemikler, metatarsus, ossa metatarsaliya I-V.


"ayak bileği kemikleri" karakter analizi

  • ayak bileği kemikleri, 21 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'y', 'a', 'k', ' ', 'b', 'i', 'l', 'e', 'ğ', 'i', ' ', 'k', 'e', 'm', 'i', 'k', 'l', 'e', 'r', 'i', şeklindedir.
  • ayak bileği kemikleri kelimesinin tersten yazılışı ' irelkimek iğelib kaya' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,i,k,l,m,r,y,ğ) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yüreği bozulmak

bunalmak, sıkılmak: “Yüreği bozulanların gözleri karanlık koridorlara, kapılara, pencerelere kaydı.” -L. Tekin.

yüreği bayılmak

karnı çok acıkmak.


Baygınlık geçirmek.

yoğurabilmek

(-i) Yoğurma imkânı veya olasılığı bulunmak.

yoğrulabilmek

(nsz) Yoğrulma imkânı veya olasılığı bulunmak: “Verilen sözün gerçekleşmesi geleceğin, geleceğe karşın, o verilen sö

yağdırabilmek

(-i, -e) Yağdırma imkânı veya olasılığı bulunmak.