arka ayak bilek kemikleri

arka ayak bilek kemikleri İng. ossa tarsi

anat. Üst sırasında aşık ve topuk kemiği, orta sırasında os tarsi centrale ve alt sırasında hayvan türlerine göre değişen sayıda bulunan kemikler, ossa tarsi.


arka ayak bilek kemikleri ile benzer kelimeler

ön ayak bilek kemikleri

Dgr. anat. ossa carpi

anat. Ön kol kemiğinden sonra gelen, üst üste iki sıra olarak dizilmiş toplam sekiz kemik, ossa karpi.

arka ayak parmak kemikleri

İng. ossa digitorum pedis

anat. Arka ayak tarak kemiklerinden sonra gelen kemikler, ossa digitorum pedis.

arka ayak tarak kemikleri

İng. ossa metatarsalia I-V

anat. Arka ayak bilek kemikleriyle parmak kemikleri arasında yer alan ve sayıları evcil memeli hayvanlarda değişen kemikler, metatarsus, ossa metatarsaliya I-V.

ayak tavışı, (ayak davuşu, ayak tavusu, ayak tavuşdusu)

Ayak sesi, ayak patırtısı.

ayak deri, (ayak derliği, ayak teri)

Gelip iş yapan kimseye verilen ücret, hizmet ücreti.

ayak bileği kemikleri

İng. tarsal bone

Kaval ve kamış kemikleri ile ayak tarağı kemikleri arasında bulunan, en büyüğü topuğu meydana getiren dokuz küçük kemik. Tarsus kemikleri.

ayak tarağı kemikleri

İng. metatarsus

(Yun. meta: sonra; tarsos: ayak tabanı) Ayak bileği ile ayak parmakları arasında kalan genel olarak silindir biçiminde beş küçük uzun kemik. Metatarsus.

ayak-bileği kemikleri

İng. ankle-boner

(karşılık: tarsus kemikleri), (Lat. tarsus = bilek): Kaval ve kamış kemikleriyle ayak tarağı kemikleri arasında bulunan dokuz küçük kemik.


"arka ayak bilek kemikleri" karakter analizi

  • arka ayak bilek kemikleri, 25 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'r', 'k', 'a', ' ', 'a', 'y', 'a', 'k', ' ', 'b', 'i', 'l', 'e', 'k', ' ', 'k', 'e', 'm', 'i', 'k', 'l', 'e', 'r', 'i', şeklindedir.
  • arka ayak bilek kemikleri kelimesinin tersten yazılışı ' irelkimek kelib kaya akra' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,i,k,l,m,r,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yatıştırabilmek

(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

branşiyal kemer
İng. bronchial arch, gill arch

Solungaç kemeri.

zorlayabilmek

(-i, -e) Zorlamaya gücü yetmek: “Konferansların parasını önceden vermeye beni kim zorlayabilir.” -N. Hikmet.

yüzberi olmak

Yüzleşmek, yüz yüze gelip hesaplaşmak anlaşmak.

yüreği bozulmak

bunalmak, sıkılmak: “Yüreği bozulanların gözleri karanlık koridorlara, kapılara, pencerelere kaydı.” -L. Tekin.