analık

analık, -ğı

a. 1. Anne olma durumu: “Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla.” -A. Ağaoğlu. 2. Anne olma duygusu. 3. Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın. 4. Anaca davranış. 5. hlk. Üvey ana: “Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş.” -R. H. Karay.

analık

1. Üvey anne. 2. Kaynana. 3. Düğünde sağdıçlık eden kimsenin karısı, annesi. 4. Gelini düğüne hazırlıyan kadın. 5. Kardeşlik olan kadın ve kızlara şerbeti içiren kadın.

analık

Bir çeşit çocuk oyunu.

analık

Düğünde kızın annesine verilen elbiselik kumaş.

analık

1. Kaynana. 2. Üvey ana. 3. Düğünde anaya alman armağan.

analık

Üvey anne

analık

evlâd edinen (bk. çocuk edinen).

analık

Üvey ana.

---

analık ile benzer kelimeler

analık davranışı İng. maternal behavior Canlı türlerinin çoğunun dişilerinde rastlanan, yavrularının bakım, koruma ve yetiştirilmesiyle ilgili olan davranış.

analık durumu İng. maternity case Sosyal güvenceler anlamında çocuğun ana karnına düşmesinden başlayarak doğum, emzirme evrelerini içine alan ve yasasına göre yapılacak yardımlardan ananın yararlanmasını gerektiren süre.

analık dürtüsü İng. maternal drive Herhangi bir canlı türünün dişisinin, yavrularını beslemek, barındırmak, korumak gibi davranışlarını ortaya çıkaran dürtü.

analık fenalık “üvey ana fenalık simgesidir” anlamında kullanılan bir söz.

analık güvencesi İng. maternity insurance 1. Doğumda ya da doğumdan önce yapılan yasal güvence. 2. Güvenceli kadın ya da erkeğin güvencesiz eşine analığında sağlanan yardım.

analık hali Kadınlarda aybaşı, âdet, kirlenme.

(birine) analık etmek 1) analık görevini yapmak; 2) ana gibi yakınlık göstermek.

sayrılık ve analık güvencesi İng. sickness and maternity insurance Güvenceliye, sayrılığında ve analık düzeyinde bulunduğu sürece yasasına göre yardımı amaçlayan güvence.

---