(birine, bir şeye) kendini adamak

(birine, bir şeye) kendini adamak

kendini vermek: “Kendini bir ülkeye adayacak her kişi, bir kere bu yoldan geçmeli.” -N. Meriç.


(birine, bir şeye) kendini adamak ile benzer kelimeler

(birine, bir şeye) kıymet vermek

değerli olarak kabul etmek, değerlendirmek: “Müdür bey onun tecrübelerine kıymet vermek şöyle dursun, onu hafife almakla gururunu da kırıyordu.” -K. Korcan.

(birine, bir şeye) laf geçirmek

söz geçirmek.

(birine, bir şeye) pabuç bırakmamak

yapacağından vazgeçmemek, hiçbir şeye aldırmamak, korkmamak: “Bu tehditlere hiç pabuç bırakmadı.” -H. Topuz.

(birine, bir şeye) söz geçirmek

söylediğini, istediğini yaptırmak: “Düğün sahipleri onlara söz geçiremediler.” -M. Ş. Esendal. “Her seferinde kalbine söz geçirerek zaaflarını denetleyebiliyordu.” -M. Mungan.

(birine veya bir şeye) çekidüzen vermek

1) düzgün duruma getirmek, düzeltmek: “Bir iki yutkunup sesine çekidüzen verdikten sonra şu ninniyi tutturdu.” -O. C. Kaygılı. 2) belirlenen ölçülere uydurmak.

(birine veya bir şeye) güveni olmak

güvenmek, inanmak.

(birine veya bir şeye) kanat germek

koruması altına almak, himaye etmek: “Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler.” -A. Boysan.

(birine veya bir şeye) taş çıkarmak (veya çıkartmak)

biri ötekinden özellik, yetenek vb. bakımından üstün olmak: “Zaten yol boyunca hem lezzetli hem de buzdolabına taş çıkartacak sulardan geçeceğiz.” -N. F. Kısakürek.


"(birine, bir şeye) kendini adamak" karakter analizi

  • (birine, bir şeye) kendini adamak, 33 karakter ile yazılır.
  • ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • '(', 'b', 'i', 'r', 'i', 'n', 'e', ',', ' ', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'e', ')', ' ', 'k', 'e', 'n', 'd', 'i', 'n', 'i', ' ', 'a', 'd', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • (birine, bir şeye) kendini adamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamada inidnek )eyeş rib ,enirib(' diziliminde gösterilir.