tortu

tortu Far. durd³

a. 1. kim. Çökelti: “Gün iyiden iyiye ışıdı artık, tortusu dibe çöken bir su gibi duruldu, berraklaştı ortalık.” -N. Hikmet. 2. mec. Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. 3. mec. Bir topluluğun soysuzlaşmış üyeleri. 4. mec. Kalıntı: “Baş ağrısı ile kalkmanız da olası. Her eğlencenin o kadar tortusu olacak artık.” -H. Taner.

tortu Fr. Sédiment
tortu Fr. Crassamentum
tortu Fr. Résidu
tortu

Sütten yapılan bir çeşit yiyecek.

tortu İng. sediment

Deniz sularının ve içsuların diplerinde, kapalı çukurlarda ya da çatalağız ve koyak tabanlarında dışgüçlerin etkisiyle aşınıp taşınan her tür kırıntılardan oluşma yığıntı, bk. tortulaşma.

tortu İng. sediment

İriölçekteki ortamlarda çözünmeyip, sıvının dibine çöken katı tanelerin oluşturduğu katman.

tortu İng. sediment

Çözünmeyen özdeklerin oluşturduğu yığışım. (Bu terim daha çok yerçekimi etkisi ile çökelmiş yığışımlar için kullanılır.)

tortu İng. sediment

Çözünmeyen bir maddenin, özellikle yerçekimi etkisi ile oluşmuş birikimleri.

tortu İng. sediment
tortu İng. Sediment

Bir sıvı çözelti ya da karışımda, dibe çökmüş nesne.

tortu Osm. rüsûb

(coğrafya)

tortu İng. sediment, 6- precipitate

1. fizik, kimya: İriölçekli ortamda çökmüş nesne. 2-metalbilim, işleyim: Bir sıvı çözelti ya da karışımda dibe çökmüş nesne. 3. yeryağı kimyası: Kimi ham yeryağında asıltı durumunda bulunan ve depolarda dibe çöken katı ya da yarı katı çamur. 4. şarapçılık: Şırayı aldıktan sonra sıkmaç ya da süzgeçte kalan. 5. ısılkimya: Damıtılan suyun buğulaştıktan sonra kazanda oluşturduğu kalıntı. 6 - bk. çözelti.

---

tortu ile benzer kelimeler

ağır tortu İng. placer İng. placer Akarsu, yel vb. etkilerle, mineral parçacıklarının tüm mekanik derişmesinden oluşmuş bir maden yatağı. (Bu terim daha çok altınlı alüvyon yatakları için kullanılır.)

ağır tortu madenciliği İng. placer mining

altınlı ağır tortu İng. gold placers

kan tortu Fr. Thrombus

tortu yükü İng. overburden Bir hazne kayacının üstünde bulunan katmanların tüm ağırlığı.

---