tokat

tokat, -dı

(I) a. İnsana el içi ile vuruş.


tokat, -dı

(II) a. hlk. 1. Hayvan ağılı: “Yaşlıcaydı fakat birkaç köyde tarlası tokadı vardı.” -Halikarnas Balıkçısı. 2. Tarla, bahçe veya mandıra kapısı.


tokat

1.Hayvan ağılı. 2.Avlu.


tokat

Tarla, bahçe ya da mandıra kapısı.


tokat

1.Bakır su kabı. 2.Bakır tencere.


tokat

Yumruk.


tokat

Ak ve uzun taneli bir çeşit üzüm.


tokat

Sürü : Bir tokat beygiri var.


tokat

Bir çeşit uzun, iri taneli üzüm.


tokat

1. Ağıl. 2. Zararlı hayvanların kapatıldığı yer. 3. Taşla çevrilmiş avlu.


tokat

Çalıdan yapılan bahçe kapısı


tokat İng. slap

Bas gitarda, genellikle çekiçleme, salma ve kaydırma eşliğinde icra edilen, telleri tınlatan elin baş parmak ekleminin yanıyla bir tele hızlıca vurulması ve çoğunlukla bu hareketin ardından patlatma uygulanması yöntemi.


tokat

1. Kaleiçi, siper, barikat. 2. ahır, ağıl.


tokat

hlk. Üstü açık, etrafı çitle çevrili hayvan barınağı.

I) [toktak] : Yaz aylarında büyükbaş hayvanların konduğu çitle çevrelenmiş, üstü açık yer. (Değirmendere -Afyonkarahisar) [toktak]: (Yeşilova *Aksaray -Niğde)

II) Siyah ve kırmızı renklerden yapılan kadın başörtüsü. (Uluğbey *Senirkent -Isparta)


Tokat

öz. a. (to'kat) Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.


Tokat

Kütahya ili, Hisarcık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Tokat

Sakarya ili, Ferizli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


tokat ile benzer kelimeler

sille tokat

zf. 1. Döverek, tokatlayarak: “Koskoca ve bomboş salonda o türlü burun burunayız ki mutlaka ya konuşmamız yahut birbirimize girmemiz lazım.” -N. F. Kısakürek. 2. a. argo Kazık: “Şimdi yaşıtlarından yediği sille tokadın âlâsını yedirtirdi ona İstanbul....

tekme tokat girişmek

dayak atmak.

tokat arsızı

sf. Dayak arsızı: “Tokat arsızı olmuş çocuklar gibi, kimseler görmedi ya, deyip çevrelerine soluk soluk gülümsüyorlar.” -A. Ağaoğlu.

tokat aşk etmek (veya eylemek)

hızla vurmak: “Sandalyeyi elinden alıp iki tokat aşk etti.” -S. F. Abasıyanık.

tokat atmak (veya patlatmak)

1) el içi ile vurmak; 2) argo dolandırmak.

Tokat kebabı

a. Tokat yöresine özgü, domates, biber, patlıcan ve etle özel fırınlarda yapılan bir kebap türü.

tokat parası

Başıboş dolaşan hayvan sahiplerinin o yörenin bekçisine verdikleri para cezası : Dün des-teban Mehmet'in koyunlarını aldı, zavallı beş lira ödeyerek hayvanlarını kurtardı.

tokat söyleşmesi

Hacivat ile Karagöz'ün tokadaşarak çene yarıştırdıkları söyleşme.


"tokat" karakter analizi

  • tokat, 5 karakter ile yazılır.
  • t harfi ile başlar, t harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 't', 'o', 'k', 'a', 't', şeklindedir.
  • tokat kelimesinin tersten yazılışı ' takot' diziliminde gösterilir.

(a,k,o,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yük-kutle oranı
İng. charge-mass ratio

Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.

yosnatmak

Yanıltmak, yanlış bilgi vermek: Ben okula gidiyordum, gezmeğe gidiyor diye yosnattılar.

yalıtık nokta
İng. isolated point

Bir ilingesel uzayın bir A altkümesi için, (…)olacak biçimde bir U yöresi varlayan (…)

vitrifikasyon
İng. vitrification

Camlaştırma.

tortop olmak

top biçimine girmek: “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.” -R. N. Güntekin.

tokat - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
t1
o2
k1
a1
t1
Toplam puan değeri6