tez vakitte

tez vakitte

zf. En kısa sürede, tez vakit: Sana derim, güzel eltim, sen bu kızına tez vakitte nikâh koy! -T. Buğra.

tez vakitte ile benzer kelimeler

bir iş borçla sağlıklı bir biçimde yürütülemez anlamında kullanılan bir söz.

kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır anlamında kullanılan bir söz.

İng. thesis (academic dissertation)

Bilimsel bir araştırmanın sonucu olan ve genellikle bitirme, doktora, doçentlik gibi bilimsel aşamalar için öngörülen yazı.

sf. Aceleci.

insan bir işi yaparken gücünü tasarruflu kullanmalıdır anlamında kullanılan bir söz.

emanet ata binen tez iner.

temeli olmayan işlere güvenilmez anlamında kullanılan bir söz.

kişi, özel hayatı ile ilgili ciddi konularda başkasının düşüncesiyle değil kendi düşünceleriyle karar vermelidir anlamında kullanılan bir söz.

't', 'e', 'z', ' ', 'v', 'a', 'k', 'i', 't', 't', 'e', şeklindedir.
tez vakitte kelimesinin tersten yazılışı ' ettikav zet' diziliminde gösterilir.

zeval vakti a. Öğle vakti.
zayiat vermek kayba uğramak, zarar ziyan görmek: Akvaryumdaki balıklar da büyük zayiat verdiler zamanla. -E. Şafak.
vorteks cihazı İng. vortex stirrer Bir test tüpü içindeki solüsyonun girdap oluşturacak şekilde ve iyice karıştırılmasını
verteks vezika İng. vertex vesicae anat. Sidik torbasının öne çevrik olan yüzünün en çıkıntılı olan orta kısmı.
venektazi İng. venectasia Toplardamar genişlemesi.