teppez attırmak

teppez attırmak

Takla attırmak (uçurtma için).

teppez attırmak ile benzer kelimeler

(-i, -den) Atma işini yaptırmak: Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu. -N. F. Kısakürek.

1. Meni gelmek, meni getirmek. 2. Su ya da sıvı şeyler tazyikle fışkırmak. 3. Ayakta işemek.

tkz. ondan üstün olmak.

Çok hızlı yürümek.

argo kötü duruma düşürmek, geride bırakmak, birini yıldırmak: Ama yerine göre karşısına dikilenlere de duman attırır. -R. N. Güntekin.

Takla attırmak.

1. Beynini attırmak, sinirlendirmek: Öyle laf söylerim ki adamın kuzuluğunu attırırım. 2. Çocuğunu düşürtmek.

Uğraştırmak, oyalamak : Bu tilki akşama kadar bizi persenk attırdı.

saçı yer yer değişik tonlarda boyatmak: Saçlarına röfle attırmış, çok şık bir elbise giymişti. -A. Kulin.

't', 'e', 'p', 'p', 'e', 'z', ' ', 'a', 't', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
teppez attırmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamrıtta zeppet' diziliminde gösterilir.

temerküz kampı a. Toplama kampı.
pekmeztoprağı Pekmez kaynatma işlemi sırasında kullanılan beyaz toprak. (Küçükkabaca Uluborlu, Uluğbey Senirkent -Isparta)
pekmez toprağı a. Üzüm şırasını kestirmek için kullanılan, kil ile karışık kireçli toprak, marn. Üzüm y
pazarlık etmek 1) bir şeyin fiyatı üzerinde karşılıklı çekişmek: Çarşıdan erzakını bile kendi pazarlık eder, kendi alır, kendi evine getir
mektupsu yazarı Fr. Epistolaire Yazıları mektup türünde olan yazar.