temizleyici

temizleyici

a. 1. Buhar makineleri aracılığıyla temizleme işini yapan kimse. 2. Bu işin yapıldığı yer. 3. sf. Temizleme özelliği olan: Temizleyici krem.

temizleyici İng. cleaner
temizleyici İng. cleaner

Metallerin yüzeylerini temizlemede kullanılan çözelti.

temizleyici ile benzer kelimeler

İng. alkaline cleaner

Alkalili temizleme işlemlerinde kullanılan temizleyici.

İng. getter

Tam boşluğu sağlamak ve kararmayı azaltmak için ampulün içine sokulan kimyasal madde.

İng. stable emulsion cleaner

Birbiçimli dağılımını sürdürmek için, karıştırma gerektirmeyen sütsü temizleyici.

İng. unstable emulsion cleaner

Birbiçimli dağılımını sürdürmek için, karıştırma gerektiren sütsü temizleyici.

İng. air cleaner

Hava içerisindeki kirleri, tozları ayırmakta kullanılan araç.

İng. diphase emulsion cleaner

Yağ ve su fazları ayrı katlarda var olan ve o durumda kullanılan sütsü temizleyici.

a. Kuru temizleme yapan kimse.

İng. cold acid cleaner

Monosodyum fosfat gibi tuzlardan oluşan ve pH değeri 6'ya yakın olan temizleyici.

't', 'e', 'm', 'i', 'z', 'l', 'e', 'y', 'i', 'c', 'i', şeklindedir.
temizleyici kelimesinin tersten yazılışı ' iciyelzimet' diziliminde gösterilir.

manyetizmacılık , -ğı a. Manyetizmacının yaptığı iş.
yazılma ücreti İng. registration fee Bir öğretim kurumuna yazılırken öğrenciden ya da velisinden alınan para.
üye düzeltimcil Fr. Orthopédique
temizleyicilik , -ği a. Temizleyici olma durumu.
mesuliyetsizce zf. (mesuliyetsi'zce) Mesuliyetsiz bir biçimde.