temas engellemesi

temas engellemesi İng. contact inhibition

Normal hücreler yan yana geldikleri zaman temas yerlerinde yapışma plâkları teşekkül ederken, hücrelerin rastgele amöboid hareketlerinin yavaşlaması.

temas engellemesi ile benzer kelimeler

ışık engellemesi açısı

İng. angle of light obstruction

Bir yapının, bitişiğinde ya da yakınında bulunan öteki yapıların ışık almasına engel olmaması için, ışık kaynağı özek olmak üzere, söz konusu yapılarla arasındaki açıklık.

solunum engellemesi

İng. respiratory inhibitor

Elektron taşıma sisteminde elektronların akışını ya da oksidatif fosforilâsyonda ATP sentezini engelleyen madde. Solunum inhibitörü.

açık temas

İng. open junction

Yan yana gelen epitel hücrelerinin plazma zarları arasında bulunan ve 150-200 A° kadar olan normal aralık.

T lenfosit aracılı gecikmiş tip (Tip-4) aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu oluşan, kaşıntılı ve kızartılı, leke ve kabartılar içeren deri yangısı. Özellikle böcek kovucular gibi yerel uygulanan ilaçlara, mera bitkilerine ve ...

(bir şeye) temas etmek

1) dokunmak, değmek: Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı. -Ö. Seyfettin. 2) değinmek, sözünü etmek, bahsetmek: Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik. -Y. K. Beyatlı.

(biriyle) temas etmek

1) görüşüp konuşmak; 2) cinsel ilişkide bulunmak.

Bosna Temas Grubu

İng.Bosnia Contact Group Fr.Groupe de Contact Bosnie

(AB)

sıvı temas

İng. liquid junction

Farklı bileşimde iki sıvı arasındaki ara yüzey; bileşimleri farklı çözeltiler arasındaki arayüzeyde ortaya çıkan potansiyel potansiyeli olarak adlandırılır.

"temas engellemesi" karakter analizi

temas engellemesi, 17 karakter ile yazılır.
t harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

't', 'e', 'm', 'a', 's', ' ', 'e', 'n', 'g', 'e', 'l', 'l', 'e', 'm', 'e', 's', 'i', şeklindedir.
temas engellemesi kelimesinin tersten yazılışı ' isemellegne samet' diziliminde gösterilir.

(a,e,g,i,l,m,n,s,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

salt gereksinme bk. salt gereksinim
salt gereksinim İng. absolute wants, absolute needs, absolute requirements Yaşamsal açıdan zorunlu olan yeme, içme, barınm
titreme salgını İng. epidemic tremor Kanatlı ensefalomiyelitisi.
temas engeli İng. contact inhibition Kanserli olmayan normal dokularda, birbiriyle temas hâlinde olan komşu hücrelerde,
tanım belgisi Fr. Diagnostiques (signes)