tek makaralık film

tek makaralık film İng. one-reel film

Sinema Tek makarada (yaklaşık 300 m) tamamlanan film; özellikle sinemanın ilk dönemindeki filmlerin uzunluğu.


tek makaralık film ile benzer kelimeler

iki makaralık film

İng. two reelers

Sinema İki makara uzunluğunda (yaklaşık 600 m) film. (Sinemanın ilk döneminde öykülü filmler genellikle, tek, iki ya da üç makaralıktı).

üç makaralık film

İng. three reelers

Sinema Üç makara uzunluğunda (yaklaşık 900 m) film. (Sinemanın ilk çağlarında öykülü filmler genellikle tek, iki ya da üç makaralıktı).

üçboyutlu (film), 3-B (film)

İng. stereoscopic film, three-dimensional film, 3-D

Sinema Görüntüsü, en ve boydan başka derinlik duygusu da uyandıran film. (Bu duygu, ruhsal yönden uyandırılabileceği gibi, optik kuralların üçboyutlu görüntüye yol açan özelliklerine başvurularak da...

tek delikli film

İng. single-perforated film

Sinema Tek sıra deliği olan film çeşidi. (16 mm'lik filmin seslilerinde, 9,5 mm, 8 mm ve büyük 8 mm'lik filmlerde tek sıra delik bulunur).

fakir tavuğu tek tek yumurtlar

“destekçisi olmayan, dayanağı olmayan kimsenin işleri yavaş yürür” anlamında kullanılan bir söz.

fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar

“talih, fakire hiç gülmez; aynı sermaye zengine daha çok, fakire daha az gelir getirir” anlamında kullanılan bir söz.

tek sıralı saf (genişliğine tek dizi)

Alm. strnreihe (Lınie zu einem Glied)

Toplu cimnastiklerde, dirsek değmesiyle yan yana bir doğrultuda duranların oluşturdukları sıra.

tek-tek çekirdekler

İng. odd-odd nuclei

Tek sayıda öneldik ile tek sayıda ılıncıktan oluşan çekirdekler.


"tek makaralık film" karakter analizi

  • tek makaralık film, 18 karakter ile yazılır.
  • t harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 't', 'e', 'k', ' ', 'm', 'a', 'k', 'a', 'r', 'a', 'l', 'ı', 'k', ' ', 'f', 'i', 'l', 'm', şeklindedir.
  • tek makaralık film kelimesinin tersten yazılışı ' mlif kılarakam ket' diziliminde gösterilir.

(a,e,f,i,k,l,m,r,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tüketim fonları

1. (centralized consumption funds) Sosyalist toplumlarda millî gelirin, toplum üyelerine karşılıksız ya da çok uygun koşullarda

fırsat bilmek

bir şeyden belli bir amaçla hemen yararlanmak: “Bazı kişiler üstüme varmak için fırsat kolluyorlar; yalnız eski kamyonlarla

fırlatma kesesi
İng. ejaculatory sac

Bazı böceklerde spermleri vas deferens'ten fırlatma kanalı ile penise pompalayan kese

fırlatabilmek

(-i) Fırlatmaya gücü yetmek.

alternatif akım

a. fiz. Dalgalı akım.


, (AA) İng. alternating current (AC)

Belli zam