salım izgesi

salım izgesi İng. emission spectrum

Soğurulan değil de salınan ışıkların izgesi.

salım izgesi İng. emission spectrum

Bir ışık kaynağından doğrudan çıkan ışığın izgesi.

salım izgesi ile benzer kelimeler

İng. primary emission

Işınlanan bir özdeşten ikincil salım uyarabilmek için gelen ilk salım.

İng. thermionic emission

Isıtılmış bir üşekten eksicik salımı.

İng. photoelectric emission

Bir özdeğin ışılcıklarla dövülmesi sonucu eksicik salımı. bk. ışılsalım.

İng. secondary emission

Birincil salım eksicikleri ile dövülen yüzeyden yayılan eksicik salımı.

İng. Newton emission law

Newton'un, ışığın kaynaktan püskürülen taneciklerden oluştuğunu savunan yasası.

1.Nezle. 2.Salgın hastalık.

Bir köyün ekilmemiş nadasa bırakılmış bölgesi.

Yan, bölge.

Yaş (hayvanlar için) : Teke kaç ında.

Tekelerin dişi keçilerle birleşt...

Fr. Urèse

İng. flame spectrum

Alevde uçun durumuna geçen bir özdeğin izgesi.

's', 'a', 'l', 'ı', 'm', ' ', 'i', 'z', 'g', 'e', 's', 'i', şeklindedir.
salım izgesi kelimesinin tersten yazılışı ' isegzi mılas' diziliminde gösterilir.

yazılım dizgesi a. Yazılım sistemi. İng. software system Donanım ve veri kaynakları
sızdırmaz delgi Osm. salmastralı matkap Kent su borusundan evlere su almakta kullanılan özel aygıt.
sayım çizelgesi İng. inventory Bir tecim kuruluşunun para, mal ve diğer varlıklarını ve genel olarak borçlu ve alacaklı du
mantıksal dizge İng. logical system, logical formalization Bir biçimsel dil ile bu dile ilişkin mantıksal ilkel çıkarım ku
kılavuz gemisi a. den. Boğaz vb. geçişi tehlikeli yerlerden büyük gemilerin kolaylıkla geçişini sağlamak için yol gösteren gemi, kıla