ısılüşersel salım

ısılüşersel salım İng. thermionic emission

Isıtılmış bir üşekten eksicik salımı.

ısılüşersel salım ile benzer kelimeler

İng. vacuum tube, thermionic tube

Eksiciksel düzeneklerde özellikle doğrultucu, yükseltici olarak kullanılan ve içindaki akım iletimi erkin eksiciklerden sağlanan boru.

İng. thermoelectric inversion

Bir ısılçiftin yüksüren kuvvetinin belli bir ılın noktasının üstünde gözlenen düşüşü.

İng. primary emission

Işınlanan bir özdeşten ikincil salım uyarabilmek için gelen ilk salım.

İng. photoelectric emission

Bir özdeğin ışılcıklarla dövülmesi sonucu eksicik salımı. bk. ışılsalım.

İng. secondary emission

Birincil salım eksicikleri ile dövülen yüzeyden yayılan eksicik salımı.

İng. Newton emission law

Newton'un, ışığın kaynaktan püskürülen taneciklerden oluştuğunu savunan yasası.

1.Nezle. 2.Salgın hastalık.

Bir köyün ekilmemiş nadasa bırakılmış bölgesi.

Yan, bölge.

Yaş (hayvanlar için) : Teke kaç ında.

Tekelerin dişi keçilerle birleşt...

İng. emission spectrum

Soğurulan değil de salınan ışıkların izgesi.

İng. emission spectrum

Bir ışık kaynağından doğrudan çıkan ışığın izgesi.

'ı', 's', 'ı', 'l', 'ü', 'ş', 'e', 'r', 's', 'e', 'l', ' ', 's', 'a', 'l', 'ı', 'm', şeklindedir.
ısılüşersel salım kelimesinin tersten yazılışı ' mılas lesreşülısı' diziliminde gösterilir.

sarmaşır güller Osm. sarmaşık güller
üremli sayışım İng. account product interest Az ya da çok üreme bağlı olan sayışım.
tanısal görüşme İng. clinical interview Tüm içerimi, tüm çerçevesiyle belirlenemeyen ya da soruya dökülemeyen konuların gö
sürmeliyanış Kumaş deseni. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)
süreli sayışım İng. fixed deposit account Bildirime zorunluluğu olmaksızın ödeme gününde paranın çekilmesini olumlu kılan