kazı

kazı

a. 1. Bir yeri kazma işi, hafriyat. 2. Yer altındaki tarihsel değeri olan şeyleri, yapıları ortaya çıkarmak amacıyla arkeologlarca toprağın belli kurallara ve yöntemlere göre kazılması, araştırılması. 3. Hak (II).

kazı İng. excavation

kazı (I)

kazı İng. stopping

kazı (II)

kazı İng. Digging, excavation

Eski yapı kalıntılarını bulmak için kazıbilimcilerce toprağın belli kurallara ve yöntemlere göre kazılıp araştırılması.

kazı İng. 1- excavation; 2- cutting, stoping

1. bayındırlık: Toprakta yatay ve düşey yarıklar açıp bu yarıklar arasında kalan toprak parçasını kamalar yardımıyla kaldırarak yapılan toprak düzenleme yöntemi. 2. kazıbilim: Araştırma yapmak amacıyla toprağı kazma işi. 3. madencilik: Töz, kömür ya da taşı yatak içinden koparma ve buna bağlı olarak yapılan ocak açma, ocakları doldurma, ateşleme işlemlerinin tümü. 4. mimari: Çok derin olmayan yarıklar açarak yapılan bezeme türü.

---

kazı ile benzer kelimeler

alttan dişli kazı İng. stope underhand

angut kazı Ördekten daha iri, kiremit renkli bir çeşit kuş, angıt.

Baltık kazı İng. brent goose Kazsılar (Anseriformes) takımının, ördekgiller (Anatidae) familyasından, 58 cm kadar uzunlukta, tüyleri kara, kahve ve kül rengi karışık, kutuplara yakın yerlerde yaşayan bir tür. Boynu hilalli kaz, yosun kazı.

çalma kazı İng. gophering

çevir kazı yanmasın alay karşısındakine dokunacak yersiz bir söz söylediğini fark eder etmez sözünü çevirmeye kalkışanlara söylenen bir söz.

deniz kazı a. hay. b. Akbaş.

dolgulu kazı İng. cut and fill stoping, mining with stowing

ekin kazı bk. tarla kazı Lat. Anser fabalis (zooloji) İng. bean goose (Anser fabalis) Kazsılar (Anseriformes) takımının ördekgiller (Anatidae) familyasından bir kuş türü. Uzunluğu 70 c...

---