kaymak

kaymak, -ğı

(I) a. 1. Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman. 2. Sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz. 3. Yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka. 4. mec. Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü.

kaymak, -ar

(II) (nsz) 1. Düz, ıslak, donmuş veya kaygan bir yüzey üzerinde sürtünerek kolayca yer değiştirmek: “Sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı.” -O. C. Kaygılı. 2. Kaygan bir yüzey üzerinde birdenbire dengesini yitirmek. 3. Durum değiştirmek. 4. Anlamı değişmek: Bazen kelimeler başka anlamlara kayar. 5. Kurtulmak. 6. Yağışların etkisiyle toprağın alt tabakasının gevşemesi sonucu üst tabaka oynamak. 7. mec. Görüş, düşünce veya tutumunu değiştirmek. 8. argo Cinsel ilişkide bulunmak.

kaymak Fr. Crème
kaymak Fr. Magistère
kaymak

1. Sobaya ya da ocağa odun sıralamak. 2. İstif etmek, yığmak.

kaymak

1. İğfal etmek, ırzına geçmek. 2. Deve gebe kalmak, döl tutmak.

kaymak

Yakmak: Ataş kaydım.

kaymak

Ağzına kadar doldurmak, yığmak (kabı, odayı).

kaymak

Üst üste yığmak, istif etmek: Altını kayyım eyi kötü tezeğinen

kaymak Fr. crème

(tarım)

kaymak

1. Geri dönmek, avdet etmek. 2. Ayrılmak, uzaklaşmak. 3. İstif etmek, bir şeyi üst üste yığmak, yakmak

Kaymak Köken: T.

Cinsiyet: Kız 1. Sütün yüzünde toplanan yağlı katman 2. En seçkin, en güzel.

Kaymak

Sivas ili, Şarkışla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

kaymak ile benzer kelimeler

arka plana kaymak arka planda kalmak: “Bu üslubu ve bakış açısı yüzünden arka plana kaymış.” -T. Buğra.

ataş kaymak Ateş yakmak.

ataşı kaymak Odunları çatarak yakmak, tutuşturmak

bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil “güzel yemeyi, güzel giymeyi, güzel eşya kullanmayı herkes ister ama bunları ancak parası bol olanlar yapabilir” anlamında kullanılan bir söz.

canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır “güzel yaşamak isteyen kişi, bu yaşayışın yükünü çekmeyi göze almalı ve gerekli kaynakları elinin altında bulundurmalıdır” anlamında kullanılan bir söz.

cıldır kaymak Yassı taşları su üzerinde yüzdürmek.

çit kaymak Krema.

dövük kaymak Dgr. 1 – schlagrahm, 2 - schlagsahne

---