kayar etmek

kayar etmek

1.bk. kayarlamak (I)-1. 2. Hayvanı tımar etmek.

kayar etmek

Hayvanın eski nallarını onarmak, eski nalın çivilerini yenilemek.

kayar etmek ile benzer kelimeler

a. hlk. 1. Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi. 2. Pay: Bir temiz ağzının ını verdim.

1. Hayvanın eski nallarının çivilerini değiştirme işlemi : Atın nalını yaptırdım. 2. Eski nal.

Dövmek, cezalandırmak.

İng. sliding stage, rolling stage

Sinema/TV. Öne arkaya, sağa sola devindirilebilen görünçlük çeşidi.

İng. slide contact, jockey

Karartıcıların en ilkeli olan karşı dirençli karartıcı'da bulunan ve elektrik akımını artırıp azaltmaya yarayan kayar düğme.

İng. marquee

İng. rolling -stage, sliding stage

ileri-geri ya da sağa-sola ray üzerinde kaydırılabilen sahne.

İng. sliding stage

İleri, geri ya da sağa ve sola, ray üstünde kaydırılabilen sahne.

Tabana kuvvet vermek.

İstişare etmek

'k', 'a', 'y', 'a', 'r', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
kayar etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte rayak' diziliminde gösterilir.

termit kaynağı İng. thermite weld Termit kaynağı yapma işlemi sonucu oluşmuş kaynak.
yumurtlak debe Fr. Ovariocèle
yatıştırabilmek (-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
mideye oturmak yenilen şey sindirilmeyip mideye rahatsızlık vermek.
hayat geçirmek yaşamak, varlığını sürdürmek: Gayet parlak ve kibar bir hayat geçiriyordu. -Ö. Seyfettin.