katkısız

katkısız

sf. 1. Üzerine veya içine hiçbir şey katılmamış, katışıksız, saf. 2. mec. Niteliği hiçbir etki ile değişmeyen, tam, bozulmamış.

katkısız İng. net

1. Katkısız ağırlık. 2. Katkısız ödeme. 3. Ele geçen.

katkısız ile benzer kelimeler

İng. net weight

Malın sarmalamasız ağırlığı.

İng. net worth

Bir işletmenin elinde bulunan bütün ekonomik değerlerin toplamından borçların tümü çıkarıldıktan sonra kalan bölük.

İng. net price

Satıcı tarafından yapılan indirimlerin tümü çıkarıldıktan sonra alıcıdan alınan para.

İng. net produce

Giderler çıkarıldıktan sonra geriye kalan .

İng. net migration

Bir ülkenin ya da bölgenin iki yöndeki nüfus devinimleri sonucunda net olarak beliren nüfus kazancı ya da yitirimi.

Osm. net ikamet sahası hissesi

Bir konutta kişi başına düşen katkısız kat alanı (m2 olarak) bk. yararlı alan payı.

Osm. net ikamet sahası

Bir konutun içinde, duvarlar arasında kalan kullanılabilir alanlar toplamı. bk. yararlı alan.

İng. net profit

1. Tecimsel girişimin giderler çıkarıldıktan sonra dağıttığı kazanç. 2. Ortaklığın dengeleminde görülen .

vasıtasızlık , -ğı a. Vasıtasız olma durumu: Anadolu, yaradılış günlerinin ilk çağlarındaki yolsuzluk, haraplık ve içindeydi.
sıtarası azmak Giyim kuşamı kötüleşmek : Garısından ayrıldıktan sonra sıtarası bütün bütün azmış.
kukuletasız sf. Kukuletası olmayan.
hızkeser patiği Fr. patin Hızkeserin, tekere alttan ya da üstten baskı yaparak çiftekerin durmasını sağlayan parçası.
Ziraat Bankası bk. Türkiye Cumhuriyeti