katalitik elementler

katalitik elementler İng. catalytic elements

İz elementler.


katalitik elementler ile benzer kelimeler

katalitik

Fr. catalytique

sf. kim. Katalizle ilgili, kataliz niteliğinde olan.


İng. catalytic

Katalizle ilgili olan.


Fr. catalytique

(kimya)

katalitik hidrojenleme

İng. catalytic hydrogenation

Doymamış yağların hidrojenlendirilmesinde olduğu gibi katalizör kullanarak çift bağların açılarak hidrojenlerin bağlanması.

katalitik metotlar

İng. catalytic methods

Sahte-birinci (pseudo) mertebe kinetiğe dayanan analitik metotlar; özellikle enzim-katalizli reaksiyonlar için kullanılır.

katalitik parçalanma

İng. catalytic decomposition

Katalizör kullanarak bir kimyasal madde molekülünün kararlı veya daha az kararlı daha küçük moleküllere parçalanması.

katalitik soba

a. Tüp gaz ile çalışan, ısıtma amacıyla kullanılan bir tür soba.

ana elementler

İng. major elements

Makroelementler.

eser elementler

İng. trace elements

Zn, Cu, Mn gibi canlı dokuda çok az miktarda fakat mutlaka bulunması gerekli elementler. İz elementler.


İng. trace elements

Cu, Mn, Se, Zn, F, I gibi canlı dokuda çok az miktarda bulunan ...

hareketli genetik elementler

İng. mobile genetic elements

Sıçrayan genler.


"katalitik elementler" karakter analizi

  • katalitik elementler, 20 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 't', 'a', 'l', 'i', 't', 'i', 'k', ' ', 'e', 'l', 'e', 'm', 'e', 'n', 't', 'l', 'e', 'r', şeklindedir.
  • katalitik elementler kelimesinin tersten yazılışı ' reltnemele kitilatak' diziliminde gösterilir.

(a,e,i,k,l,m,n,r,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

salt gereksinme

bk. salt gereksinim

salt gereksinim
İng. absolute wants, absolute needs, absolute requirements

Yaşamsal açıdan zorunlu olan yeme, içme, barınm

namertlik
, -ği

a. Alçaklık, korkaklık: “Namertliğini şimdi de âdeta bir müdafaa silahı gibi kullanmak için karşıma çıkarıyor,

kanserleştirmek

(-i) Bir organı kanser durumuna getirmek.

kalbini eritmek

acımasını sağlamak, yumuşatmak: “Edebiyat hocamız Ali Bey'in kalbini eritecek bir konu seçmeli, acıklı bir tarzda yazmalı.”