kaplı

kaplı

sf. 1. Kaplanmış olan: “Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı.” -Ö. Seyfettin. 2. Kabı olan. 3. Ciltli.

kaplı Fr. incrusté
kaplı

Kaplumbağa

kaplı İng. shielded (genel)

İç ve dış kaynaklı elektromanyetik alanların verimini olumsuz yönde etkilememesi için gerekli görülen yerleri iletken bir gereç ile kaplanan aygıt.

kaplı İng. shielded (gitar)

İçerisindeki elektromanyetik alanların birbirini etkileyerek istenmeyen gürültülere neden olmasını engellemek amacıyla, elektronik aksam ve manyetiklerini barındıran oyukları bakır folyo gibi iletken bir gereçle kaplanmış gitar.

Kaplı Fr. Galvanisé

---

kaplı ile benzer kelimeler

ağzı teneke kaplı şaka çok sıcak veya çok acı şeyleri kolaylıkla içebilen, yiyebilen (kimse).

bakır kaplı İng. copper plated Bakır kaplama işlemi uygulanmış olan.

bakır kaplı saç İng. copper plated sheet Bakır kaplama işlemiyle yüzeyi, bakır kaplanmış olan çelik saç.

destek kaplı açık borusal kolonlar İng. support coated open tubular (SCOT) columns İç duvarları katı bir destek ile kaplanmış kılcal GLC kolonu.

film kaplı tablet İng. film covered tablet Tabletlerin, kendi ağırlıklarının % 2-3 kadarını oluşturan povidon, metil veya etilselüloz gibi maddelerle kaplanmış durumu.

gümüş kaplı İng. silver plated Gümüş kaplama işleminden geçmiş olan. gümüşlenmiş diye de bilinir.

kadmiyum kaplı çelik İng. cadmium plated steel Kadmiyum kaplama işlemiyle, yüzeyi kadmiyum kaplanmış çelik.

kalay kaplı İng. tin-plated Kalay kaplama işlemiyle, yüzeyi kalay kaplanmış olan.

---