kaplamalı mercek

kaplamalı mercek İng. coated lens

Sinema/TV. Gelen ışığın bir bölümünü yansıttığından ışıklılığı azalmasın diye üzerine özel bir kat çekilmiş mercek.


kaplamalı mercek ile benzer kelimeler

bağırsak kaplamalı tablet

İng. enteric tablet

Mide suyunda pepsin veya asit etkisi altında parçalanan veya mide mukozasını tahriş eden ilaçların, mide ortamında ayrışmayan fakat bağırsakta çözünüp ortadan kalkan, keratin, jelatin ve stearat türevleriyle kaplanmış biçimde hazırlanmış...

çikolata kaplamalı tablet

İng. chocolate covered tablet

Tabletlerin yapısında bulunan etkin veya yardımcı maddeleri havanın nem ve rutubetinden korumak ya da bunlara ait kötü tat veya kokuyu maskelemek için hazırlanmış tablet.

kaplamalı

sf. Bir şeyle kaplanmış: Gümüş tabaka. Ceviz karyola.

kaplamalı cam

İng. flashed glass

Genellikle bir katı saydam, öteki katı (katları) ise opal, opalimsi ya da renkli olan en az iki katlı cam.

kaplamalı mobilya

a. Yüzeyleri ağaç, plastik vb. levhalarla kaplanmış mobilya.

şeker kaplamalı tablet

İng. sugar covered tablet

Havanın neminden, etkin veya yardımcı maddelerin kötü tadını veya dokusunu maskelemek için renkli veya renksiz şekerlerle kaplanarak hazırlanmış tablet.

astigmat mercek

İng. astigmatic lens

Sinema/TV. Astigmatlık kusuru olan mercek.

astigmatönler (mercek)

İng. anastigmatic (lens)

Sinema/TV. Astigmatlığı düzelten mercek.


"kaplamalı mercek" karakter analizi

  • kaplamalı mercek, 16 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'p', 'l', 'a', 'm', 'a', 'l', 'ı', ' ', 'm', 'e', 'r', 'c', 'e', 'k', şeklindedir.
  • kaplamalı mercek kelimesinin tersten yazılışı ' kecrem ılamalpak' diziliminde gösterilir.

(a,c,e,k,l,m,p,r,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

petrokimyacılık
, -ğı

a. Petrokimyacı olma durumu.

mercimek pilavı

a. Yeşil mercimek, kıyma, ince bulgur ve tereyağıyla yapılan bir tür pilav.

kemer patlıcanı

a. bit. b. Bir çeşit ince uzun patlıcan.

cevaplandırmak

(-i) Bir şeyin cevabını, karşılığını vermek, yanıtlandırmak: “Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak ş