kapı

kapı

a. 1. Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı. 2. Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat: “Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı.” -S. F. Abasıyanık. 3. Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer. 4. Devlet dairesi: Hükûmet kapısı. 5. tar. Osmanlı Devleti'nde resmî görev yeri. 6. bl. Sadece bir konuda yoğunlaşmış bilgilerin yer aldığı Genel Ağ sayfası, portal. 7. mec. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân: “Onların başvuracağı her kapıya gitmiş.” -S. F. Abasıyanık. 8. mec. Gidere yol açan gereksinim: Bayram geldi, yine masraf kapıları açıldı. 9. mec. Ev gezmesi için gidilen yer: Bugün yine kaç kapı dolaştın?

kapı Fr. Aimant
kapı

Sokak, dışarı : Kapıda döğüş var.

kapı

Hükümet, mahkeme.

kapı İng. gate
kapı İng. port
kapı

bk. gümrük kapısı

kapı Osm. bâb

(biyoloji)

kapı Osm. bab

Genel olarak yüksek düzeydeki hükümet dairesi: Şeyhülislam Kapısı, Serasker Kapısı.

Kapı

Adana ili, Tuzla bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Kapı

Sivas ili, Yavu bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

kapı ile benzer kelimeler

kapı kapı aramak her yeri aramak.

kapı kapı dolaşmak (veya gezmek) 1) ev ev gezmek; 2) bir yerlere sürekli girip çıkmak: “Elbette öyle ama sen böyle panik hâlinde kapı kapı dolaşırsan, teşkilatta muhalefet var sanıp gerçekten de bir temizliğe başlayabilirler.” -A. Ümit. 3) iş aramak için her yere başvurmak.

o kapı (veya mahalle) senin bu kapı (veya mahalle) benim sürekli gezip dolaşmayı anlatan bir söz: O kapı senin bu kapı benim, akşamı eder.

uğrun kapu, (uğru kapu, uğrun kapı, urgun kapı) Binanın asıl kapısından başka göze çarpmayan bir yerindeki kapı, gizli kapı.

acemi katır kapı önünde yük indirir “beceriksiz ve anlayışsız kişi, kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır” anlamında kullanılan bir söz.

açık kapı a. “Herhangi bir konuda son ve kesin sözü söylemeyerek yeniden ele alınabilmesine veya değişik öneriler sunulmasına olanak tanımak” anlamındaki bırakmak deyiminde geçen bir söz. 1. Misafiri bol ev. 2. Herkese açık olan misafirhane....

açık kapı bırakma İng. leave a margin Bir iş ya da işlemin gelecekte sürüp gidebilmesi için bir olanak bırakma.

açık kapı bırakmak gereğinde, bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak, kesip atmamak.

---