kapı almak (veya yapmak)

kapı almak (veya yapmak)

tavla oyununda bir haneye üst üste iki pul getirmek ve o hanenin karşı oyuncu tarafından kullanılmasını engellemek: “Altı bir geldi mi köşeyi kapacaksın, kapıları almayı asla unutmayacaksın.” -T. Uyar.


kapı almak (veya yapmak) ile benzer kelimeler

o kapı (veya mahalle) senin bu kapı (veya mahalle) benim

sürekli gezip dolaşmayı anlatan bir söz: O kapı senin bu kapı benim, akşamı eder.

ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)

ünü herkesçe bilinmek ve her yerden duyulmak: “Dünyaca ün almış Mark Twain Derneğinin fahri üyeliğini aldığını duyunca...” -S. F. Abasıyanık. “Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi.” -H. E. Adıvar.

kapı kapı dolaşmak (veya gezmek)

1) ev ev gezmek; 2) bir yerlere sürekli girip çıkmak: “Elbette öyle ama sen böyle panik hâlinde kapı kapı dolaşırsan, teşkilatta muhalefet var sanıp gerçekten de bir temizliğe başlayabilirler.” -A. Ümit. 3) iş aramak için her yere başvurmak.

kapı komşusu yapmak (veya etmek)

bir yere sık gidip gelmek.

donuna etmek (veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak)

1) küçük veya büyük abdestini donuna etmek; 2) mec. çok korkmak.

gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak)

1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak: “Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım.” -H. C. Yalçın. 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak.

kapı kapı aramak

her yeri aramak.

uğrun kapu, (uğru kapu, uğrun kapı, urgun kapı)

Binanın asıl kapısından başka göze çarpmayan bir yerindeki kapı, gizli kapı.


"kapı almak (veya yapmak)" karakter analizi

  • kapı almak (veya yapmak), 24 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, ) harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'p', 'ı', ' ', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', ' ', '(', 'v', 'e', 'y', 'a', ' ', 'y', 'a', 'p', 'm', 'a', 'k', ')', şeklindedir.
  • kapı almak (veya yapmak) kelimesinin tersten yazılışı ' )kampay ayev( kamla ıpak' diziliminde gösterilir.

(a,e,k,l,m,p,v,y,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

toplayıvermek

(-i) (toplayı'vermek) Çabucak veya kısa zamanda toplamak.

saplayıvermek

(-i) (saplayı'vermek) Çabucak saplamak: “Harem ağalarını da yanlarına alıp kanlı hançeri kadıncağızın ak göğsüne sap

paylaşıvermek

(-i) (paylaşı'vermek) Çabucak veya kısa sürede paylaşmak.

patlayıvermek

(nsz) (patlayı'vermek) Aniden patlamak: “Fakat tam eline almıştı ki, humbara patlayıverdi.” -İ. O. Anar.

parlayıvermek

(nsz) (parlayı'vermek) Aniden parlamak.