kapatmak

kapatmak

(-i) 1. Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek: “Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar.” -H. Taner. 2. (-e) Kapamak: “Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir kadınla nikâhsız yaşamak. 4. (nsz) Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek: Gazete kapatmak. 5. Herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek: “Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış.” -H. E. Adıvar. 6. Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek: “Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu.” -Ç. Altan.


kapatmak

1. Kapamak, 2. Hapsetmek


kapatmak İng. close
kapatmak İng. shut down

kapatmak ile benzer kelimeler

açığını kapamak (veya kapatmak)

1) eksiğinin veya küçük düşürücü durumunun anlaşılmamasını sağlamak; 2) eksiğini tamamlamak.

(bir şeyin) altını kapatmak

ocağın alevini kapatmak: “Fokurdamaya başlayan çaydanlığın altını kapadı.” -H. Taner.

borcunu kapatmak

borcunu ödeyip bitirmek.

çenesini kapatmak

susturmak.

çığırı kapatmak

Karda açılan geçidin örtülmesi, kapanması

defteri kapamak (veya kapatmak)

1) söz konusu işi artık yapmaz olmak; 2) bir şeyle ilgiyi kesmek: “Saçmalama, ben o defteri kapatalı bir yılı geçti.” -A. Kulin.

eski defterleri kapatmak

eski olayları yeniden ele almamak: “O, eski defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı.” -T. Buğra.

eyer kapatmak (veya kapamak)

eyeri atın sırtına koyup bağlamak.


"kapatmak" karakter analizi

  • kapatmak, 8 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'p', 'a', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • kapatmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamtapak' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,p,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yapuşturmak

Yapıştırmak.


Tokat vurmak.

tortop olmak

top biçimine girmek: “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.” -R. N. Güntekin.

toplumsallaşmak

(nsz) Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek.

toplumsal emek

bk. gerekli emek zamanı

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

kapatmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
a1
p5
a1
t1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri13