kapasite

kapasite Fr. capacité

a. 1. Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa. 2. ekon. Bir işletmenin üretim miktarı. 3. fiz. Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa. 4. mec. Anlama, kavrama yeteneği.

kapasite İng. capacity

1.Bir kuvvet veya enerji gösterebilme kabiliyeti. 2.Hacim.

---

kapasite ile benzer kelimeler

aşırı kapasite İng. excess capacity Bir firma veya firma grubunun en etkin (en düşük ortalama maliyet) biçimde üretim yapması durumda üretebileceği miktar ile gerçekte ürettiği miktar arasındaki negatif fark.

atıl kapasite İng. idle capacity Bir firma veya firma grubunun en etkin ( en düşük ortalama maliyet) biçimde üretim yapması durumda üretebileceği miktar ile gerçekte ürettiği miktar arasındaki pozitif fark.

fonksiyonel artık kapasite İng. functional residual capacty, FRC Normal bir soluk vermeden sonra akciğerlerde kalan hava hacmi, fonsiyonel rezidüel kapasite, FRC. Artık hacim ile soluk verme yedek hacminin toplanmasıyla bulunur.

fonksiyonel rezidüel kapasite İng. functional residual capacty, FRC Fonksiyonel artık kapasite.

ideal kapasite İng. ideal capacity, theoretical capacity, engineered capacity, maximum capacity Bir firma veya firma grubunun, işin durdurulması, yavaşlatılması veya onarım gibi aksama veya kesintiler olmaksızın, en etkin, diğer bir deyişle en düşük ortalama maliyetle üre...

kapasite artışı İng. increase in capacity, capacity increase Bir işletme, kesim veya ülkede belli bir dönemde mevcut üretim kapasitesine yeni makine ve donanımlarla yapılan eklemeler.

kapasite faktörü İng. capacity factor, k’A Türlerin bir kromatografik kolonda göçünü tarif etmek için kullanılan bir terim; alıkonma süresi, tR, ile ölü zaman, tm, arasındaki farkın tm ile bölümü.

kapasite kullanım oranı İng. capasity utilization rate Bir işletme, kesim veya ülkede belli bir dönemde gerçekleştirilen üretimin, tam kapasitede gerçekleştirilebilecek olan üretime, diğer bir deyişle fiili kapasitenin tam kapasiteye oranı.

---