kalma

kalma

a. 1. Kalmak işi: “Asıl derdi, tumturaklı sözler, bitimsiz tartışmalarla gözünü boyayıp birazcık yanında kalmamı sağlamak.” -T. Uyar. 2. sf. Herhangi bir kimseden veya bir dönemden kalmış olan: “Annemden kalma bir evim vardı. Onu rehine koyarak bir ev tuttuk.” -Ö. Seyfettin.


kalmâ

İntikal etmiş olan


kalma ile benzer kelimeler

akşamdan kalmış (veya kalma)

geceki sarhoşluğun mahmurluğunu taşıyan.

arda kalma olasılığı

İng. probability of survival

Bir çoğada belli bir yaş öbeğinin bir sonraki öbeğe geçebilme olasılığı.

babadan kalma

sf. 1. Babanın miras olarak bıraktığı (mal, mülk, eşya): “Odamın ışığını yakıp ceviz masanın başına geçiyorum.” -A. Ümit. 2. mec. Eskiden beri kullanılan.

bozuk kalma süresi

İng. down time

bütünlemeye kalma

Osm. ikmale kalma

Bir öğrencinin, yarı-yıl ya da öğretim yılı sonunda bir ya da birden çok dersten bir kez daha sınava girmek üzere başarısızlığa uğraması

dededen kalma

sf. 1. Dedenin miras olarak bıraktığı (mal, mülk, eşya). 2. mec. Eskiden beri kullanılan: “Nihayet toprağıma sığınıp bu köyde sonumu beklemekten gayri bir iş bulamadım, yol tutamadım.” -N. F. Kısakürek.

destekden yoksun kalma ödencesi

İng. short of assistance indemnity

İşçinin ölümü ya da yasal koşulların gerçekleşmesinde bu işçinin yardımından yoksun kalan kişilerin işverenden isteyebilecekleri ödence.

doğum-gebe kalma aralığı

İng. calving to conception interval

1. Servis periyodu. 2. Sürüde fertilite parametreleri için, doğum-gebe kalma aralıkları toplamının, gebe kalan inek sayısına bölünmesiyle bulunan değer. Süt sığırı işletmelerinde bu aralığın 90 günü geçmemesi hedeflenir.<...


"kalma" karakter analizi

  • kalma, 5 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, a harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'a', 'l', 'm', 'a', şeklindedir.
  • kalma kelimesinin tersten yazılışı ' amlak' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yırılmak

Yırtılmak, sökülmek.


Ayrılıp gitmek.


Yarılmak, yarılıp ayrılmak, yı

yâmırlık

Kaput, palto.

tınmaz melaike

a. Kendi hâlinde, sessiz kimse.

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

mıknatıslanma

a. Mıknatıslanmak işi.


İng. magnetization

Bir özdeğin mıknatıslık ö

kalma - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
a1
l1
m2
a1
Toplam puan değeri6