kalıp
a. 1. Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç: İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir. -P. Safa. 2. Biçki modeli, patron. 3. sf. Genellikle küp biçiminde yapılan: Bir kalıp peynir. İki kalıp sabun. 4. mec. Gösterişli görünüş: Kalıbına bakarsan aslan gibi. 5. mec. Biçim, durum: Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu. -H. E. Adıvar. 6. mec. Yenilikten uzak, özgün olmayan.
kalıp Fr. Lingotière
kalıp Fr. Mannequin
kalıp
Dört gözlü kerpiç kalıbı.
< Ar. kalıb) kalıpkalıp Osm. kalıp
Tezgâhta ya da makinede çok sayıda parçayla çalışırken, işlerin çabuk, temiz ve aynı ölçüde biçimlendirilmesini sağlayan yardımcı düzen.
kalıp İng. template
DNA ipliğinden tamamlayıcı DNA'nın ya da RNA'nın kopyalanması gibi bir moleküle kalıplık eden diğer bir molekül.
kalıp İng. template
kalıp İng. molde
(Heykel) Bir heykelin maden ya da alçıdan dökümünü yapmak için, heykeli alçıyla kaplayarak ya da kuma bastırarak elde edilen içi boş biçim. a. bk. çoğaltma kalıbı, ölü kal ip.
kalıp İng. formula
Birçok değişkenin bir araya gelmesinden oluşan bağımsız masal. bk. değişken.
kalıp
bk. formül.
kalıp İng. schema
Sözedilen dilin belli bir deyiminin ya da belli bir türden olan bütün deyimlerinin ortak dizimsel yapısını betimlemek için kullanılan, belli bir sayıda dizimsel değişkenler ile kendini adlandıran sözedilen dil imlerine dizilim işlevini uygulamakla oluşan, dizimsel sözeden dildeki terim. || Anl. dizimsel kalıp. Krş.. önerme kalıbı, çıkarım kalıbı, sıfırlı kalıp. Örn. ( )
kalıp İng. die
Metallerin bozunum yoluyla biçimlendirmelerinde, istenilen biçimi vermek için, metalin koyulduğu ya da içinden geçirildiği sert çelik nesne.
kalıp İng. matrice, matrix, colour (ABD: color) matrix
Sinema Technicolor işleminde renkli filmlerin basımında kullanılan kalıp.
kalıp İng. template
Bir makromolekülün sentezi için kullanılan model veya örnek.
kalıp İng. matrix
basımcılık: Üzerine harflerin dizi örneği çıkarılmış küçük bakır külçe.
kalıp İng. pattern
Bir ilke ya da baskın öğe çevresinde örgütlenmiş işlevsel bütünlük ya da ortak bir tanımı bulunan çerçeve, bk. biçe, örnekçe, örüntü.
kalıp
Dize ölçüsünün bölümlerinden her biri.
kalıp
[galıp]: 1. Kerpiç yapmakta kullanılan dört gözlü ağaç kasa. (*Kemalpaşa -İzmir) [galip] : (Yenikent *Aksaray -Niğde) 2. Bıçak sapı yapımında kullanılan araç. (*Senirkent -Isparta)
Kalıp Fr. Moule
kalıp ile benzer kelimeler
açık kalıpİng. open dieAçık kalıplı dövme işleminde, parçaların üzerlerinde dövüldükleri kalıp. |
alçı kalıp, -bıa. Bir şeyin üzerine alçı dökülerek alınan kalıp. İng. mould (Heykel) Bir şeyin üzerine alçı dökülerek alınan kalıp. Bu kalıbın içine alçı dökülür ve özgünün bir kopyası çıkar. a. bk. ölü kalıp, çoğaltma kalıbı. |
ana kalıpBüyük kerpiç kalıbı. |
belirli kalıpİng. specific template |
bez kalıpOsm.Eğmeçli köşelere kaplama yapıştırmada yararlanılan, ağaç ve sağlam bezden hazırlanan yardımcı aygıt. |
çinko temelli kalıp dökümİng. zinc base die castingÇinko alaşımlarından yapılmış kalıp döküm. |
dış kalıpİng. external mouldBir kavkının ya da herhangi bir cismin, içine gömülü bulunduğu kum ya da çamurda bıraktığı iz. |
dizimsel kalıpbk. kalıp. |
"kalıp" karakter analizi
- kalıp, 5 karakter ile yazılır.
- k harfi ile başlar, p harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'k', 'a', 'l', 'ı', 'p', şeklindedir.
- kalıp kelimesinin tersten yazılışı ' pılak' diziliminde gösterilir.
(a,k,l,p,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
YukarıılıpınarKastamonu ili, İğdir bucağına bağlı bir yerleşim birimi. |
ucu kapalısf. Sonucu belli olan, seçenekleri bulunmayan. |
toplaştırmak(-i) Toplamak, bir araya getirmek: Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir. -A. B |
toplam kuralıİng. sum rule |
topacıkçılFr. Trochantinien |
kalıp - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
k | 1 |
a | 1 |
l | 1 |
ı | 2 |
p | 5 |
Toplam puan değeri | 10 |