kadı

kadı Ar. ®¥³

a. tar. Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları.

kadı

Kolay çalkalayabilmek için buğday kalburunun altına konulan destek.

kadı

Büyük fıçı.

kadı

Çelik çomak oyununda çeliğin dayandığı yanyana konmuş iki taş.

kadı

1. Düğünlerde oyun çıkarmak için kız evinden oğlan evine giden kimse. 2.bk. kadi (II)-1.

kadı

Bir halk oyunu

kadı

Yenge

kadı Osm. Hâkim-üş-şer

Osmanlılarda şerîat mahkemelerinin başında bulunan, aynı zamanda görev yeri ve çevresindeki düzenle ilgili yönetim ve denetim yetkileri bulunan yargıç.

T.K.O.) Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad.

---

kadı ile benzer kelimeler

bu kadar kusur kadı kızında da bulunur “üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur” anlamında kullanılan bir söz.

davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun “seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir” anlamında kullanılan bir söz.

kadı anlatışa göre fetva verir “haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir” anlamında kullanılan bir söz.

kadı bitisi Mahkeme ilâmı, hüccet

kadı (Köy oyunu) Anadolu'da oyun düzenleyenlere verilen adlardan biri.

kadı naibi Kadının, kendisinin gitmediği yere gönderdiği vekil görevli.

kadı otu Hindiba

kör kadı a. tkz. Doğru bildiğini herkesin yüzüne çekinmeden söyleyen, sözünü esirgemeyen kimse: “Selamün aleyküm behey !” -M. A. Ersoy.

---