kabartma

kabartma

a. 1. Kabartmak işi: “Pansiyon sahipleri, kirada gösterdikleri bu ehveniyeti diğer hileli muamelelerinde kabartmanın yolunu bilirler.” -H. R. Gürpınar. 2. Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı. 3. Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılan eser, rölyef: “Bir sanatkâr eliyle alçıdan yapılmış, bembeyaz, tertemiz bir kabartma.” -P. Safa. 4. sf. Kabartılarak yapılan: Kabartma harita.

kabartma

Bazlama, saçta ya da tavada kızartılan mayalı pide, çörek

kabartma İng. relief

(Mimarlık) Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri alçaklı yüksekli yüzeyler halinde biçimlendirerek yapılmış eser.

kabartma İng. relief

1. mimari: Düz yüzeyler üzerinde kabartılar oluşturarak yapılan bir süsleme türü. 2. fotoğrafçılık: Mastar sıkacağıyla kimi fotoğraflara verilen az kabarıklık.

kabartma

Kılları alınan derinin bırakıldığı çukur. (*Bor -Niğde)

---

kabartma ile benzer kelimeler

alçak kabartma a. Heykel sanatında, yüzeyindeki çıkıntısı az olan kabartma. Alm. Flachrelief (Heykel) Heykel sanatında, yüzeyden dışarı çıkıntısı az olan kabartma. a. bk. kabartma, yüksek kabartma.

kabartma ızgarası (Heykel) Birbirine paralel olarak duvara çakılmış çıtalardan kurulan çerçeve; kabartma için kullanılacak kil, çerçeve üzerine yapıştırılarak işlenir.

kabartma tozu a. Pasta, çörek vb. hamur işlerinde kabarmayı sağlayan toz, sodyum bikarbonat. İng. baking powder Sodyum bikarbonat (NaHCO3), tartarik asit ve nişastayı dolgu maddesi olarak içeren, ekmek yapımında CO2 gazı elde etmek i...

renkli kabartma İng. cameo Sert taşlar üzerine oyularak yapılan ve ışık-gölge değerleri iyi düzenlendikten sonra boyanan kabartma çeşidi.

yüksek kabartma İng. high relief (Heykel) Betinin yüzeyden çokça yükseltilmiş olduğu kabartma çeşidi. a. bk. alçak kabartma, kabartma, tersoyma.

---