İçinde ÖKEL geçen kelimeler
İçinde ÖKEL geçen kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
ökel sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunmaktadır. ökel TDK anlamını görüntüle
İçinde ÖKEL geçen kelimeler harf dağılımı
20 harfli
josué ökel beldeği
18 harfli
çokyapımlı çökelme, biryapımlı çökelme
17 harfli
içdüzey çökelmesi, ışımetkin çökelti, bağdaşmaz çökelti, bağdaşmaz çökelme
16 harfli
kıyı çökeltileri, genez ırık ökeli, çökelti dağılımı, birincil çökelti, birincil çökelme, bağdaşık çökelti, bağdaşık çökelme, alkolle çökeltme
15 harfli
yumaksı çökelme, yabancı çökelti, katıklı çökelek, gökçe sökelliği, çökeltme havuzu, çökeltilebilmek, çökel (çükelti), bökelegi tutmak
14 harfli
yaygın çökelme, koza sökelliği, ısıl çökeltici, eşısıl çökelme, domuz çökelten, çökeltilebilme, çökelti sınırı, çökeleytilenik, çökelek toprak
13 harfli
yerel çökelme, kaymak çökeli, çökeltmecimsi, çökeltebilmek, çökelli sidik, çökel kanartı
12 harfli
sökeleyenler, sökel bakıcı, sabun çökeli, kulak çökeli, çökelti fazı, çökeltebilme, çökelme hızı, Çökelikkışla
11 harfli
püsür çökel, çökeltilmek
10 harfli
ökel belgi, çökeltilme, çökellenim
9 harfli
sökeleyen, sökelenti, ökelenmek, karaçökel, hökelekli, çökeltmek, çökeltmeç, çökeleyti, çökelekli, bökelemek
8 harfli
tökelmek, tel ökel, sökelmek, sökellik, sökeleme, ökelekli, kökelmek, çökeltme, çökeltin, çökelözü, çökelmek, çökeleyh, çökelcil, çökel öz
7 harfli
kökelma, hökelek, çökelük, çökelti, çökelme, çökelli, çökelim, çökelik, çökelge, çökelez, çökeles, Çökeler, çökelek, cökelez, bökelik, bökelek
6 harfli
tökeli, ökelik
5 harfli
zökel, tökel, sökel, Kökel, hökel, Gökel, çökel
4 harfli
ökel
(e,k,l,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
abeceli döker
İng. catalog Yanlı kaynak ya da belgeleri abece sırasına göre dizinleyen dizelge. |
abecesel sözcük
İng. alphabetic word Yalnız bir abecenin yazaçlarından oluşan sözcük. |
acı söylemek
olumsuz bir davranış karşısında gerçeği olduğu gibi söylemek. |
acından ölmek
1) çok acıkmak; 2) aşırı derecede yoksul olmak. Çok acıkmak |
açgözlüleşmek
(nsz) Açgözlü duruma gelmek. |
açık atölye
İng. open shop İşlendirmek için sendika üyeliğinin ön koşul olmadığı, diğer bir deyişle sendikalılığın zor |
açık bölge
a. ekon. Serbest bölge. İng. Free zone Gümrük sınırı dışında sayıla |
açık gazölçer
Osm. havaî manometre (fizik) |
açık öndelik
İng. open credit, blank credit Borçlanma sınırlandırılmadan yalnızca imza alınarak verilen öndelik. |
açık söylemek
1) anlaşılmayan yön bırakmadan anlatmak; 2) çekinmeden söylemek. |