açık bölge

açık bölge

a. ekon. Serbest bölge.

açık bölge İng. Free zone

Gümrük sınırı dışında sayılan, belli ölçü ve çevrede gümrükçe denetlenen bölge. a. bk. açık liman

açık bölge İng. open region

Düzlemde açık ve bağlantılı olan küme.

açık bölge ile benzer kelimeler

İng. open circular region

Düzlemde bir döngenin içinden oluşan bölge.

zf. 1. Saklamaksızın: Açık açık anlattı. 2. Bütün ayrıntılarıyla. 3. İçtenlikle.

çok şaşırmak, şaşakalmak: Başımı kaldırıp yukarı bakınca şaşkınlıktan ağzım açık kalıyor. -A. Ümit.

İng. type A region

(İstatistiksel sınamalar) Tek evrendeğer içeren yalın bir önsavı sınamak için oluşturulan yansız dönüşül bölge.

İng. abambulacral area

(Lat. ab: ..den, ..dan; ambulare: yürümek) Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

İng. abambulacral area

Derisi dikenlilerin tüp...

İng. abyssal zone, afotic zone

Açık denizlerin, okyanusların 2000 metreden daha derin ışık almayan kısımlarındaki zemin bölgesi, abisiyal zon, afotik zon.

a. mat. Açı ile iç bölgesinin birleşiminden oluşan düzlem parçası.

İng. adambulacrale area

(Lat. ad: ..ye, ya; ambulare: yürümek) Derisi dikenlilerde ambulakral alanlara bitişik olan bölgeler.

İng. adambulacrale area

Derisi dikenlilerde ambulakral alanları bitişik olan bölg...

yarı göçebelik , -ği a. Yarı göçebe olma durumu. İng. transhumance Ekonominin sığır
tıkaç bölge İng. buffer zone Kent içinde belli bir bölgeyi, başka kullanımlara ayrılmış bölgelerden ayırmak ve korumak
içakışlı bölge Fr. endoréique (région-) (coğrafya)
gökçe balığı Lat. Alburnus akili Kemikli balıklardan, sazangiller (Cyprinidae) familyasından, boyu 25 cm olabilen, Be
göbek altçıl Fr. Hypogastrique