açık söylemek

açık söylemek

1) anlaşılmayan yön bırakmadan anlatmak; 2) çekinmeden söylemek.

açık söylemek ile benzer kelimeler

uzatmadan gereği gibi söylemek.

Bağırarak hitap etmek

zf. 1. Saklamaksızın: Açık açık anlattı. 2. Bütün ayrıntılarıyla. 3. İçtenlikle.

çok şaşırmak, şaşakalmak: Başımı kaldırıp yukarı bakınca şaşkınlıktan ağzım açık kalıyor. -A. Ümit.

olumsuz bir davranış karşısında gerçeği olduğu gibi söylemek.

doğrusunu, açık olanını, anlaşılır biçimini söylemek: Şayet kızar gibi olursa açıkçasını söyleyeyim. -S. M. Alus.

acı, dokunaklı sözler söylemek.

1) nezaket dışına çıkarak ağır ve kırıcı sözler söylemek; 2) gelişigüzel, saçma sapan konuşmak.

'a', 'ç', 'ı', 'k', ' ', 's', 'ö', 'y', 'l', 'e', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
açık söylemek kelimesinin tersten yazılışı ' kemelyös kıça' diziliminde gösterilir.

yumaksı çökelme İng. flocculation Bir çözeltide erimiş hâlinde bulunan kolloidal maddelerin bir araya toplanıp kitle oluşt
saydamlık ölçer Fr. Aérodiaphanomètre
Gökçesüleymanlı Tokat ili, Reşadiye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çağıru söylemek bk. çağırı söylemek
ayrımsal ölçek İng. differential scale Konumları belli olan sınarlara verdikleri olumlu yanıtlara dayanarak kişilerin tut