ceviz

ceviz Ar. cevz

a. 1. bit. b. Cevizgillerin örnek bitkisi olan, uzun ömürlü, gövdesi kalın, kerestesi değerli, yurdumuzda çok yetişen ağaç (Juglans regia): “Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz.” -S. F. Abasıyanık. 2. sf. Bu ağacın kerestesinden yapılmış: “Yedekleri ise ceviz dolabın alt tarafına kaldırılmıştı.” -N. Cumalı. 3. bit. b. Bu ağacın dışı kabuklu, içi yağlı ve nişastalı yemişi, koz: “Cebimdeki paranın yarısını ayırıp avuç avuç ceviz alıyorum, sevinçle dolduruyorum ceplerimi.” -R. Mağden.

< Ar. cevz) ceviz

ceviz Osm. ceviz

İçodunu açık ya da koyu kahverengi, dışodunu külrengi, pembe beyaz, hava kurusunun özgül ağırlığı 0.68 gr/cm3 olan, dağınık gözenekli bir tür mobilya ağacı.

ceviz İng. walnut

Yapraklarından, solucan düşürücü özel bir uçaryağ çıkarılan ağaç.

ceviz İng. Europian walnut, Turkish walnut

Cevizgiller (Juglandaceae) familyasından, meyvesi için yetiştirilen 30 m kadar yükselebilen, kerestesi değerli bir bitki. Koz.

ceviz İng. walnut

Cevizgillerin örnek bitkisi olan, uzun ömürlü, gövdesi kalın, kerestesi değerli, yurdumuzda çok yetişen ve gitarda sap veya gövde kaplaması olarak kullanılan orta ağırlıkta bir ağaç.

---

ceviz ile benzer kelimeler

acı ceviz a. bit. b. Genellikle Kuzey Amerika'da yetişen, güzel görünüşlü bir tür ceviz.

ay ışığında ceviz silkilmez “yeterli olmayan koşullarda yapılan işlerden, beklenilen verim alınamaz” anlamında kullanılan bir söz.

ceviz ağacı Fr. noyer (botanik) Lat. Juglans regia Kabuklarında gallik asit, uçucu yağ, acı bir madde, malik asit, sitrik asit, bazı reçineli maddeler bulunan, yapraklarında % 3-4 tanen ve konin alkoloidi içeren, ve ...

ceviz bağı İng. walnut knot Takılan kancalardan olan karmakta, kol boylarını oluşturan ip katlarının açılmasını engellemek için atılan düğüme verilen ad.

ceviz boyası Osm. alman cevlzboyası Bir cins kahverengi toprağın potaşe ya da soda ile pişirilmesinden elde edilen ağaç boyası.

ceviz içi a. Cevizin kabuğu kırıldıktan sonra kalan, yenilebilir iç kısmı.

ceviz kırmak yanlış tutum veya davranışta bulunmak, hata yapmak: “Onun kırdığı cevizler artık haddini aştı.” -O. C. Kaygılı.

ceviz kurdu İng. walnut worm Cevize düşkün, cevizde gelişen böcek kurtçuklarının genel adı.

---