ca

ca Fr. ... ite (... itis)
ca

1. bk. cağ (VI)-2. 2. bk. cağ (VI)-1.

1. bk. cağ (IV)-1. 2. Suyun aktığı delik: Bizim banyonun ca yolu tıkanmış.

Büyük bez veya deri torba, tuluk.

Parmaklık, korkuluk

Lavabo, banyo.

Çorap şişi

Kağnının yan taraflarına, yükün düşmemesi için konulan ağaçlar.

Ekin taşımaya yarayan kızakların altına konulan çatal ağaçlar.

Korkutma ve sürpriz ünlemi.

Öküz, manda, keçi vb. hayvanları kovalama ve yürütme ünlemi.

Un, tahıl vb. konulan büyük çuval (Çayağzı)

câ

Kolun döner kemiği.

câ

Cağ, üzerinde pekmez yapılacak armutların ezildiği tekne

kim. Kalsiyum elementinin simgesi.

bk. kalsiyum

Ca İng. calcium

Kalsiyum.

CA İng. live weight

Canlı ağırlık.

Kösebucağı Ordu ili, Fatsa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
cezaevi okulu İng. prison school Bir cezaevinin içinde örgütlenen ve o cezaevinde bulunan hükümlülerin eğitimiyle görevl
cermankalemi Kapı ve pencerelere menteşe takmaya yarayan üç dişli bir demir araç. (*Aksaray -Niğde)
Brucella suis İng. brucella suis Domuzlarda brusellozise neden olan hastalık etkeni.
zorlanca Fr. Viol