biri eşikte biri beşikte

gelin eşikte, oğlan beşikte

“bir eve gelin gelir gelmez bebek hazırlıklarına başlamak gerekir” anlamında kullanılan bir söz.

Amasya´nın bardağı, biri olmazsa biri daha

“ele geçirilmeyen veya kaçan bir şeye üzülmek boştur çünkü her zaman benzeri sağlanabilir” anlamında kullanılan bir söz.

biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar

“herkesin yararlanabileceği şeyden bazıları yararlanır da başkalarına yararlanma fırsatı vermezlerse büyük kavga çıkar” anlamında kullanılan bir söz.

kız beşikte (veya kundakta), çeyiz sandıkta

“kız daha beşikte veya kundakta iken çeyiz düzmeye başlamak gerekir” anlamında kullanılan bir söz.

başka biri

zm. Diğer bir kimse: “Çoğu zaman ben, kendimi mesut edeyim derken ni bedbaht ediyorum.” -A. M. Dranas.

(bir yer) kazan (biri) kepçe

“bir yeri etraflıca (dolaşmak, aramak)” anlamında kullanılan bir söz: İstanbul kazan ben kepçe, üç gün onu aradım.

biri

zm. 1. Bir tanesi: “Kurşun vınlayarak gidip bahçedeki ağaçlardan ne saplanmıştı.” -A. Kulin. 2. Bilinmeyen bir kimse: “İhtimal, hırsız Eşref'in hayranlarından ydi.” -O. S. Orhon.

1. Görgülü. 2. Tecrübeli, emektar.

biri bilmeyen bini hiç bilmez

“küçük de olsa bir iyiliğin değerini bilmeyen, daha büyük iyiliklere layık değildir” anlamında kullanılan bir söz.