ayrıcalıklı tutman

ayrıcalıklı tutman İng. sitting tenant

Tutmanlık sözleşmesi sona erinceye değin, bir konutta tutman olarak oturan ve sözleşmenin bitiminde o konutun iyesi durumuna gelen kimse.

ayrıcalıklı tutman ile benzer kelimeler

tutman

vâzı'ü'l-yed.

İng. tenant

Bir taşınmaz malın kullanımını, belli bir süre için belirli bir tutmalık karşılığında, taşınmaz iyesinden kendisi için sağlayan kimse.

ayrıcalıklı

sf. Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, imtiyazlı.

İng. licencee

Ayrıcalık elde eden.

1. Bir sözleşme veya izin belgesiyle belli kişilere açık olan spor alanları ve kamu parkları gibi kulüp malları. 2. Perakende satıcıya bir mağazada, otelde, panayırda satış yapması için ayrılan alandır.

ayrıcalıklı eyaletler

Osm. Eyalat-ı mümtaze, eyalat-ı muhtare, eyalat-ı mümtaze ve muhtare

Yönetim biçimleri ötekilerden ayrı olarak belli koşullara bağlı Osmanlı illeri: Mısır, Eflak-Buğdan gibi.

ayrıcalıklı hisse senedi

İng. preference share, preference stock, preferred stock, preferred share

Bir şirkette daha önce kâr payı alma hakkına sahip olmakla birlikte genellikle oy hakkı kısıtlanmış adi hisse senedi ile tahvil arasında bir hisse senedi türü.

ayrıcalıklı muâmele

İng.privileged treatment Fr.traitement privilégie

ayrıcalıklı pay belgiti

İng. preferential share

Ortaklık ana sözleşmesiyle kimi paylara kâr dağıtımında ve diğer yönlerde daha üstün yararlar sağlayan pay belgiti.