ayırma gücü

ayırma gücü İng. resolution

Bir mikroskobun örnekteki çok yakın iki noktayı birbirinden ayırt edebilme gücü. Çözme gücü.

ayırma gücü İng. discriminating power

Bir test maddesinin, kimi özellikleri bakımından kişiler arasında ayırım yapabilme niteliği.

ayırma gücü İng. resolution

[ ayırma gücü, Rs ] Bir kromatografik kolonun iki maddeyi ayırma kabiliyetinin ölçüsü.

ayırma gücü ile benzer kelimeler

İng. column resolution, R

[, Rs] Kolonun, iki analit bandını ayırma yeteneğinin ölçüsü.

haklılığa değil kaba kuvvete veya güce dayanılarak.

İng. heavy medium seperation, separate by heavy liquid

a. Ayırmak işi: Yapılabilecek şeylerle yapılamayacakları daha ilk anda sını biliyordu. -T. Buğra.

İng. separation

Ayrı evre ya da yoğunluktaki biribirine karışmayan özdekleri çeşitli yöntemlerle ayrı ayrı elde ...

İng. allocation unit size

İng. allocation unit

İng. separatory funnel

Birbirine karışmayan iki sıvıyı ayırmaya yarayan, altı musluklu, özel bir huni türü.

İng. separatory funnel

Birbiri ile karışmayan iki sıvıyı ayırmaya yarayan, alt tarafı musluklu, öze...

İng. discrimination principle, personal income tax system discrimination principle

Gelir vergisinde, emek gelirlerinden alınacak verginin servet ve sermaye gibi diğer gelir gruplarına göre daha düşük oranda belirlenmesi ilkesi.

'a', 'y', 'ı', 'r', 'm', 'a', ' ', 'g', 'ü', 'c', 'ü', şeklindedir.
ayırma gücü kelimesinin tersten yazılışı ' ücüg amrıya' diziliminde gösterilir.

yarışım gücü İng. capacity of competition Yarışma yapabilme olanağında bulunma, yarışma gücünde olma yeteneği.
yarımcıl görüm Fr. Hémianopsie
yardımcı üçgen Fr. triangle auxiliaire (matematik)
yaptırım gücü a. Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlayan güç.
görüşmeci yanı İng. interviewer bias (örnek.) Görüşmeci davranışının neden olduğu yan.