ayarlama denklemi

ayarlama denklemi İng. adjustment equation

ayarlama denklemi ile benzer kelimeler

ayarlama

a. 1. Ayarlamak işi, kalibraj: “Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ya çalışıyordu.” -Ç. Altan. 2. Düzene koyma, regülasyon: “Daha küçük yaştan itibaren biz yaşayabilmek için davranışlarımızı ya çalışırız.” -M. Kaplan.


ayarlama devingenleri

İng. dynamics of adjustment

ayarlama eşitsizliği

İng. anisometropia

İki gözün merceğinin ayarlama gücündeki eşitsizlik.

ayarlama koşulu

İng. escalator clause

Bir s konu olan faktör, mal ve hizmet fiyatının enflasyondaki değişimleri yansıtacak biçimde değiştirilebilmesini öngören koşul. krş. dizinleme

doğrusal kare ayarlama maliyeti modelleri

İng. linear quadratic adjustment cost models

fırın atmosferi ayarlama

İng. furnace atmosphere regulation

Fırın atmosferinin istenilen bileşimi sürdürebilmesi için, bileşenlerin sürekli çözümlenmesi ve ayarının yapılması İşlemi.

ısı ayarlama

İng. heat regulation

Her hayvan türünün 37°- 40°C arasında değişen belli vücut sıcaklığını, nem, hava hareketleri gibi değişen çevre etkenlerine karşı, solunum, terleme, vücutta besin maddelerinin yakılması, vücut hareketi gibi önlemlerle ayarlamak için org...

kısmi ayarlama modeli

İng. partial adjustment model

"ayarlama denklemi" karakter analizi

  • ayarlama denklemi, 17 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'y', 'a', 'r', 'l', 'a', 'm', 'a', ' ', 'd', 'e', 'n', 'k', 'l', 'e', 'm', 'i', şeklindedir.
  • ayarlama denklemi kelimesinin tersten yazılışı ' imelkned amalraya' diziliminde gösterilir.

(a,d,e,i,k,l,m,n,r,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yoldan çevirmek

gideni durdurmak, gitmesine engel olmak.

yerinde olmak

1) uygun olmak; 2) tamam olmak, iyi durumda bulunmak.


Kararınca, ne az ne çok, yeteri kadar, mikt

yerinde kalmak

1) başka yere gitmemek; 2) makam veya aşama değişmemek: “Bu keyif düşkünü memurlar suya sabuna dokunan işlere karışmadıkları

yerinde bulmak

doğru olduğunu kabul etmek: “Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti.” -C. Uçuk.

yardımcı benlik
İng. auxilary ego

Benliği geliştirmek ya da gereksinmelerini karşılamakta yardımı sağlamak için başka bir