avurt etmek

avurt etmek

1. Dedikodu yapmak birini arkasından kötülemek. 2. Öfkelenip surat asmak. 3. Böbürlenmek, gururlanmak.

avurt etmek ile benzer kelimeler

1) beceremeyeceği şeyleri becerebilecekmiş gibi konuşmak; 2) korkutucu sözler söylemek.

Tehditli söz söylemek, ileri geri, terbiyesizce konuşmak.

, -du

a. anat. Avurdun arka bölümü.

a. db. Dil ucunun dişlere dokunması ve ciğerlerden gelen havanın daha geriden avurtlara çarpması ile oluşan kalın l ünsüzü: dal, bal, al vb.

İng. velar lateral

Dil ucunun dişlere dokunması, dil sırtının ge...

, -du

a. Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü.

Lokma.

Başağın saptan ilk çıktığı yer.

1. Dedikodu, kötüleme. 2. Bilgiçlik taslıyan.

1. Çene, ağı...

Çene yormak, bağırıp çağırmak.

Şarlatanlık.

Çene çalmak, sohbet etmek.

'a', 'v', 'u', 'r', 't', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
avurt etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte truva' diziliminde gösterilir.

avura etmek Asma çubuklarını toprağa gömerek yeni kökler elde etmek.
yuvayı yürütmek evlilik birliğini sürdürmek: Yuva kurma, yuvayı yürütme sorumluluğu yine benim üstümdeydi. -C. Uçuk.
yete vurmak At, eşek, katırda arka ayak ön ayağa çarpmak, yaralamak.
vücuda getirmek meydana getirmek, var etmek: Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha tedir. -H. F. Ozansoy.
vurturpan etmek Parayı sorumsuzca harcamak, eşyayı hor kullanmak.