arılık

arılık, -ğı

(I) a. 1. Temizlik. 2. Günahsızlık: “Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü.” -T. Yücel.

arılık, -ğı

(II) a. Kovanların konulduğu yer, kovanlık.

arılık Fr. Honoraires
arılık

Arı kovanlarının bulunduğu yer, yapı.

arılık

1. Bir hastalığı ilaç veya okuyup üfleyerek geçirmeye çalışan kimseye verilen ücret, bahşiş: Sen siğillerini saydırdın ama, arılık verdin mi? Vermedinse elindeki siğiller kaybolmaz. 2. Türbe, tekke ve ziyaret yerlerine konulan para, adak: Dedeye beş kuruş arılık bıraktım. 3. Doğum, sünnet gibi olaylarda verilen bahşiş. 4. Fala baktırırken peşin olarak verilen para. 5. Loğusalara takılan altın. 6. Alışverişte pey olarak verilen para. 7. Bir hayır işine yapılan yardım.

arılık

1. Temizlenmiş ve yıkanmış buğday, tohum: Değirmende arılık öğütttüm. 2. Temizlik.

arılık

Ayna.

arılık

Arı kovanlarının bulunduğu yapı, yer.

arılık İng. pureness, purity

kimya: Yabancı özdeciklerden arınmış olma özelliği.

arılık İng. purity

Bir olayın başka olayların etkileri ya da ikincil özelliklerinden yalıtılmış olma ya da bir ölçme aracının çeşitli uygulamalarında aynı boyuta ilişkin ölçümler verme özelliği.

arılık

Arı barınağı olarak yapılan kulübe. (Y. Tırtar *Yalvaç -Isparta)

arılık, (aruluk)

1. Temizlik. 2. Doğruluk, afiflik, züht, takva. 3. Kadının hayızsız günleri. 4. Kudsiyyet, münezzehlik, ismet.

---

arılık ile benzer kelimeler

arılık etmek Temizlik yapmak.

arılık kahıdı Aklanma belgesi.

renkölçümsel arılık (çarpanı) bk. tayfsal renk yoğunluğu.

---